', ' öğrenmeye hoşgeldiniz: UYGUR DEVLETİ

17 Ekim 2007 Çarşamba

UYGUR DEVLETİ

Uygurlarin Mensei

Çin kaynaklarina Asya Hunlarindan indikleri belirtilen Uygurlarin bir mense efsanesine göre atalari Hun hükümdarlarinin kizi ile bir kurttan türemistir. Tabgaçlar devrinde (386-534) Kao-kü (Kao-che) adi ile görülen ve 5. asrin 2. yarisinda bir beylik kuran Uygurlar daha sonra bütün yukari Orta Asya’yi kapladigi anlasilan Tölesler’in bir kismini teskil etmistir ki, I. Gök-Türk Hakanligi çaginda o durumunu muhafaza ediyor ve o zaman Selenga irmagi etrafinda oturuyorlardi. 7. asrin ilk çeyreginde Sir-Tarduslar’in 6 kabileden kurulu birligine katilmislar, sonra P’u-ku, Tongra, Bayirku ve Fu-lo-pu kabileleri Uygur kabilesi etrafinda toplanarak, “Uygur” adini almislardir. Beyleri Erkin ünvanini tasiyordu. Bu sirada 50 bin savasçi çikardiklari bilinmektedir. I. Gök-Türk Hakanligi’nin çöküse dogru gittigi yillarda böylece ortaya çikan Uygur Beyligi Erkin T’e-kien tarafindan idare edildi. Kie-li’nin oglu kumandasindaki Gök-Türk ordusunu maglup eden (630’larda) P’u-se zamaninda Uygurlar kuvvetlenmis, bilhassa P’u-se’nin annesi Vu-ho-hun’un ciddiligi ve töre hükümleri hususundaki titizligi sayesinde beylik tamamen nizama girmisti. O zaman “Erkin” yerine Il-teber (Çincede Hie-li-fa) ünvani kullanilmaga baslandi. Il-Teber’ligin merkezi Tola nehri havalisinde idi. Il-Teber T’u-mi-tu, Tardus basbugunu maglup ederek arazisini genisletti, sonra göneye Huang-ho’ya kadar varan bir akin yapti ve neticede Çin imparatoru tarafindan tanindi (646). Kendini “Kagan” ilan etti, ülkesini Gök-Türk tarzinda teskilatlandirdi. 647’de Çin tarafindan baski altina alinmak istenen ve neticede Çin’in tahriki ile öldürülen T’u-mi-tu (648)’nun oglu P’o-çu, Çin’in On-Oklar basina “kagan” yaptigi Holu’yu maglup ederek Taskent yakinlarina kadar ilerlerdi (656). Ondan sonra yerine geçen kiz kardesi zamaninda gittikçe zayiflayan Uygur Beyligi nihayet Kapagan Kagan tarafindan Gök-Türkler’e baglandi.

Uygur Hakanligi’nin Kurulusu

745 ‘de Gök-Türk idaresini yikarak, Ötükende bir hâkanlik kuran Uygurlar 9 urug’dan meydana gelen bir birlik olup Karluk ve Basmillar’i da kendilerine bagladiklarindan birlikteki kabile sayisi 11’e yükselmisti. Orhun kiyisindaki baskenti Ordubalik (sonraki Kara-balgasun yakininda)’i kuran ilk Uygur hâkani Kutlug Kül Bilge 747’de öldü. Yerine oglu Mo-yen-çur “kagan” oldu (“Tanrida bolmus il etmis Bilge kagan 747-759). Bugünkü kuzey Mogolistan’da Sine-usu gölü yakinindaki Uygur hâkanliginin ilk devri için çok mühim olan, kitâbeden anlasildigina göre, ihtimâl o sirada Basmillar’in birlikten ayrilmis olmasi dolayisiyla 10 kabileden kurulu Uygurlar’in hâkani Mo-yen-çur, kuzeyde Kirgizlar’la, batida Karluklar ve onlara yardim eden Türgisler ve Basmillar’la, ayrica Sekiz-oguz, Dokuz-Tatar ve Çikler’le savasmis, hâkimiyetini Yenisey kaynaklari, Çu-Talas havalisi, iç- Asya ve Kerulen’e kadar yaymis, ogullarini yabgu, sad tâyin etmisti. Fakat asil Çin üzerinde tesirli oldu.

Talas Savasi

Karluklar tarafindan desteklenen Islâm kuvvetleri ile Çinliler arasinda cereyan eden büyük Talas muharebesi (751)’inde Çinliler agir maglûbiyete ugramis, Tarim havzasinin Uygurlar’a geçmesini saglayan ve Çin’in Orta Asya’dan çekilmesi ile sonuçlanan bu savas üzerine, Çin’de büyük hâdiseler olmustur ki, bunlarin en mühimi, Türk anadan dogan An-lu-san adli bir kumandanin 200 bin kisilik bir kuvvetle Lo-yang (755) ve Ç’ang-an (757)’i zapt ederek kendisini imparator ilan etmesi idi. Mo-yen-çur, T’ang imparatoru Su-stung’u destekledi. Lo-yang’i geri aldi (757). Çin yilda 200 bin top ipek vermegi taahhüt etti.

Uygur-Çin Münasebetleri

759’da yerine geçen Bögü Kagan (759-779) , (Tanrida bolmus il tutmus Alp Külüg Bilge Kagan)’da dikkatini karisikliklarin devam ettigi Çin’e çevirmisti. Asil niyeti T’ang sülalesinin artik sözünün geçmedigi Çin’e hakim olmakti. Uygur ordusunun Çin’de görünmesi ile (762), hakanla akrabalik kurmus olan Töles menseli, Çin kumandani P’u-ku (Buku, Türk ünvani) Hua-ien tarafindan isyancilar zararsiz hale getirildi ve Uygur ileri harekati önlendi ise de, Türk nüfuzu Çin’de çok artmisti. Baskent ve sehirlerde pekçok Uygur serbestçe ticaret yapiyor, istedikleri kadar ipekli kumas alip, istedikleri fiyattan satiyorlardi. Tibetlilerin hücumuna ugrayan Çin’i korumak üzere P’u-ku Huai-en ‘in daveti ile Bögü’nün yaptigi Lo-yang seferi (763) Türk kültür tarihi bakimindan büyük neticeler dogurdu. Hakan Ötüken’e dönerken, Uygurlarin hayat ve telakkilerinin degismesi bakimindan çok tesiri görülen Mani dinini Türkler arasinda yaymak üzere, dört rahibi de beraberinde getirmisti. Böylece hayvani gidalar yemegi yasaklayan, savasçilik duygusunu zayiflatan, Hiristiyanlik- Mazdeizm-Budizm karisimi bir din olan Manihizm, haakan tarafindan kabul edilerek Türk ülkesinde resmi bir mahiyet kazandi

Manihaizmin Yerlesmesi

Kirgizlar üzerinde de bir zafer kazanan Bögü Kagan, akrabasi nazir Baga Tarkan tarafindan öldürüldü ve bu nazir hakan oldu (779-789. Alp Kutlug Bilge Kagan). Cesareti ve idaresi övülen, “dünya nizami için kanunlar hazirladigi” bildirilen bu hakan Kirgizlar’i tekrar maglup etti ve bir Çinli prenses ile evlenmesi sonunda, Uygur tüccarlarinin Çin’de tahakkümlerinden dogan bazi anlasmazliklar ortadan kalkti. Yerine “ay Tangride Kut Bulmus Kütlü Bilge Kagan” (789-790) ve sonra bunun oglu Kutlug Bilge (790-795) hakan oldular. Eskiden beri Çin’e karsi ilgi duyan Tibetliler o sirada Bes-balik havalisinde bulunan Sa-t’o (Çöl) Türkleri ile anlasarak, baskinlara baslamislardi. Çin’i korumayi, iktisadî ve kültürel sebeplerle, gelenek haline getirmis olan Uygurlar, kuvvet göndererek tecavüzleri önlemek istedilerse de basariya ulasamadilar. Itibari sarsilan hakan öldürüldü. Ötüken’de karisiklik çikti. Fakat 795’te hakan olan, sevilmis kumandan ve idare adami Kutluk (795-805), “ay Tangride Ülüg Bulmus Alp Kutlug Bilge Kagan” ile, sonraki “Ay Tangride Kut Bulmus Külüg Bilge “ (805-808) zamanlarinda bir huzur devri açildi. Iktisadî faaliyet gelisti. Iç Asya’nin mühim ticaret sehirlerine nüfuz edildi. Dis siyaset yönünden zamani oldukça sakin geçen hakan “Ay Tangride Kut Bulmus Alp Bilge” (821-824) baskentte Kara-balgasun kitabesini diktiren hakandir ki hükümdarligi basarili geçmis, Türkistan üzerine sarkmak isteyen Tibetlileri durdurmus, hakanliga bagli Karluklarin basina yeni bir yabgu tayin etmis ve ta Sogd bölgesine kadar ticarî münasebetleri gelistirmistir. Fakat sonra memlekette karisiklik bas gösterdi. Hakan Alp Bilge 832’de öldürüldü, Alp Kütüg Bilge Kagan (832-839)’da nazirinin tahrik ettigi bir isyanda telef oldu.

Uygur Devleti’nin Ortadan Kalkmasi

Gittikçe yogunlasan Manihaizm tesirleri dolayisiyla Uygurlar’da görülen gevsemeye karsilik, Yenisey bölgesinde yeni bir kudret halinde kendini gösteren ve 20 yildan beri Orhun bölgesini baski altinda tutan Kirgizlar 840 yilinda kalabalik kuvvetlerle Uygur topraklarina girdiler. Kara-Balasan’u zapt ederek hakani öldürdüler. Ahaliyi kiliçtan geçirdiler. Ötüken’de devletleri yikilan Uygurlar kütleler halinde yurtlarini terk ederek Çin sinirlarina ve daha kesif olmak üzere, zengin ticaret merkezlerinin bulundugu Iç-Asya’ya, Bes-balik, Turfan, Kuça vb. sahasina göçtüler. Hakanin ailesinden iki kadres tarafindan idare edilen bu göçten sonra Uygur tarihinin ikinci safhasi basladi. Göç sirasinda, baslarinda, kendileri tarafindan “kagan” seçilen prens Vu-hi Tegin (841846)’in bulundugu Uygurlar bir müddet bazen Kirgizlar, bazen Çinliler tarafindan hirpalandiktan sonra, bir kismi Çin tabiiyetine girerken, digerleri, 5. asirdaki eski yurtlarina, batiya dogru yollandilar ve her iki tarafta da devletler kurdular. Fakat bunlar artik “Bozkir Türk Devleti”’nden farkli idiler. Hakimiyeti genisletme düsüncesinde olmamis, büyük siyasî çatismalara girmemis, basta Çin hükümetleri olmak üzere, komsulari ile dostluk ve ticaret münasebetlerini devam ettirmeyi tercih etmislerdir.

Kan-Çou Uygur Devleti

Bir kisim soydaslarinin asagi yukari 150 yildan beri sakin bulundugu Kan-su bölgesine gelerek, buranin merkezi Kan-çou’da yerlesen Uygurlar, Çin ile daha ziyade ticari faaliyetler üzerine kurulu iyi münasebetlerini, imparatorlarin kizlari ile Uygur prenslerinin evlendirilmeleri gibi akrabalik baglari ile de saglamlastirmislardir. Ancak T’ang sülalesine karsi isyanlarin arttigi 10. asir baslarinda Kan-su Uygurlari, bagli olduklari ve merkezi Tun-Huang (ünlü Bin-Buda magaralarinin bulundugu yer) olan Çin askerî bölgesi ile ilgilerini kestiler. Burada 905 yilinda, muhtar bir “devlet” kuran bir asi general “Bati hanlari’nin Altin-dag kiralligi” adini verdigi bu devlete Uygurlari tabi tutmak istemis fakat Kan-çou Uygurlari tarafindan gönderilen Tegin adli kumandanin idaresindeki ordu Tun-huang’i kusatarak halki “kiral”i teslim etmege zorlamisti (911) ki, bu hadise üzerine Uygurlarin bati kolu da istiklal kazanmistir. Kan-Çou ve Tun-huang Uygurlari, büyük bir askeri kudret gösterememisler, bu sebeple de haklarinda fazla bilgi mevcut olmamistir. 10. asrin basindan itibaren Mançurya ve Kore kabilelerini toplayarak kuzeyde bir baski unsuru halinde beliren ve bilhassa “5. Sülale” devrinde Çin’in bazi kisimlarini ele geçiren K’itan’lar nihayet bir hanedan (Liao Sülalesi, 907-1211) kurarak Kuzey Çin’de hükümran olduklari zaman, Uygur Devleti de onlari (940’tan sonra) ve daha sonra 1028’lerde Tangutlar’in nüfuzu altina girdi. 1226’da da Cengiz Han Mogollari’nin tahakkümü altina düstü. Kan-çou Uygurlari daha o siralardan beri “Sari Uygurlar” diye bilinen Türk kavmidir ki, hala bati Çin sahasinda yasamaktadirlar.

Dogu Türkistan Uygur Devleti

Iç Asya’ya dogru göçen Uygurlarin basinda, Vu-hi Tegin’in kardesi, Ngo-nie Tegin bulunuyordu. Kendisi 13 Uygur kabile birliginin son “kagan”i (846-948) kabul edilmektedir. Batiya gelen Uygur kolu Tanri Daglari, Bes-balik, Turfan taraflarina yerleserek, 840’da Kara-Balasagun’da istilacilar eli ile öldürülen Uygur hakaninin yegeni, Mengli’yi “kagan” (Ulug Tangride Kut Bulmis Alp Külüg Bilge) seçtiler (856). Tibetliler’in hücumuna karsi, nüfuzu altinda tutmak istedigi bu bölgede kendisine bir dost arayan Çin, bu Uygur Devleti’ni derhal tanidi. 873’e dogru “kagan”in Buku Cin olmasi muhtemeldir. T’anglar, ismen de olsa, kendilerine bagli ve siyasetlerine uygun bir tutum içinde bulunan bu Uygur devletinin, mesru Çin idaresine isyan eden Turfan, Bes-balik askerî valilerini ortadan kaldirarak Hami’ye kadar hakimiyet kurmalarina süphesiz müdahale etmiyorlardi. Bu suretle siyasî nüfuzu gittikçe artan ve Iç-Asya’nin ticaret yollari üzerinde olmasi ile de iktisaden gelisen Uygur Devleti ayni zamanda Manihizm’in bölgede yayilmasina vasita oluyordu. Nitekim T’anglar’in yikilisi sirasinda Tun-huang askeri bölgesini isgal eden Çin’li kumandan, yukarida bahsettigimiz muhtar “devlet”ini kurarken “Beyaz elbise giyen Gök-oglu” lakabini almisti (Manihistler beyaz giyiyorlardi). Fakat bilindigi gibi, Kan-çou Uygurlari bu muhtar “devlet”e son vermisler (911), bu tarihten itibaren Dogu Türkistan Uygur Devleti de müstakil olmustu. Bundan sonra, güneyde Tibet, Bati Türkistan’da Karluk bölgesi ile sinirli ve baslica sehirleri Turfan, Kasgar, Bes-balik, Kuça, Hami (Urumçi) olan ülkelerini müdafaa ile yetinerek sanat, edebiyat ve ticaret sahasinda yükselen bu Uygur Devleti ile ilgili siyasi hadiseler hakkinda fazla bilgi görülmüyor. Ancak 947’lerde baskentin Hoço (Dogu Türkistan’da Kara-hoca = Kao-Ch’eng) sehri ve yazlik merkezin de Bes-balik (Pei-ting) oldugu ve “Gün Ay Tangride Kut Bulmis Ulug kut onanmis, alpin, erdemin, il tutmus Alp Arslan Kutlug Kül Bilge Tangri Han”in devleti idare ettigi biliniyor. Uygur hükümdarlarina “iduk-kut” lakabi verilmis ve baskent Iduk-kut (Idi-kut) sehri diye anilmistir. Uygurlar hakkinda en ilgi çekici bilgiye, Çin’deki Kuzey Sung imparatoru tarafindan 981’de Kara-hoça’ya elçi olarak gönderilen Wang-ye tö’nün seyahat notlarinda tesadüf edilmektedir ki kültür tarihi bakimindan büyük deger tasir. Dogu Türkistan Uygur Devleti’nde, dogu Uygur kolunda oldugu gibi, Budizm çok yayilmis, hatta Manihizm’den üstün bir mahiyet almis, bunun yaninda Nasturi Hiristiyanlik ve baslangiçta pek az olmak üzere Islamiyet tesirlerin göstermistir. Müslüman-Türk Karahanlilar, Kasgarli Mahmud’un eserinde (1074) “kâfir” diye bahsedilen Uygurlar’la mücadele ediyor ve Uygur memleketinde Islamiyeti yaymaga çalisiyorlardi. Sonra Islamiyet Çin’e Uygurlar vasitasi ile girdigi için oradaki ilk Müslüman Çinlilere Huei-ho (Uygur) denilmistir. Dogu Türkistan Uygur Devleti (1209)’da Cengiz Han’a baglandigi zaman, o tarihe kadar Kara-Hitaylar’a tabi durumunda olan Iduk-kut Barçuk Art-Tegin bulunuyordu. Islam kaynaklarinda daima “Dokuz-oguz” diye bahsedilen Uygurlarin hakimiyeti fiilen sona ermekle beraber, Mogollar tabiiyetinde olarak Uygur sülalesi, Iduk-kut ünvani ile, Çin’de Ming devrinin baslarina, son Uygur Idi-kut’u Ho-sang, Ming sülalesi kurucusuna teslim oluncaya kadar (1368) devam ettigi gibi, birçok Uygur, Cengiz Mogollari devletinde yüksek idari vazife almis ve Uygur medeni tesirleri Asya’nin dogusu ve batisinda asirlarca hissedilmistir.

0 yorum: