', ' öğrenmeye hoşgeldiniz: HAKSIZ MUAMELELERDEN DOĞAN BORÇLAR

19 Ekim 2007 Cuma

HAKSIZ MUAMELELERDEN DOĞAN BORÇLAR

Haksız Muamelelerden Doğan Borçlar

(A) UMUMİ KAİDELER

I - Mesuliyet şeraiti

Madde 41 - Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile hak-

sız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mec-

burdur.

Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek

sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur.

II - Zararın tayini

Madde 42 - Zararı ispat etmek müddeiye düşer, zararın hakiki miktarını ispat

etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır olan

tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder.

III- Tazminat miktarının tayini

Madde 43 - Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazmi-

natın suretini ve şumulünün derecesini tayin eyler.

Zarar ve ziyan irad şeklinde tayin olunduğu takdirde borçludan icabeden te-

minat alınır.

IV - Tazminatın tenkisi

Madde 44 - Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili

zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın

hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis

yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir.

Eğer zarar kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu

ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete

tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir.

V - Hususi haller

1 - Adam ölmesi ve cismanizarar

A) Ölüm takdirinde zarar ve ziyan

Madde 45 - Bir adam öldüğü takdirde zarar ve ziyan, bilhassa defin masraf-

larını da ihtiva eder. Ölüm, derhal vukubulmamış ise zarar ve ziyan tedavi mas-

raflarını ve çalışmağa muktedir olamamaktan mütevellit zararı ihtiva eder.

Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldık-

ları takdirde, onların bu zararınıda tazmin etmek lazımgelir.

B) Cismani zarar halinde lazımgelen zarar ve ziyan

Madde 46 - Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışma-

ğa muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten te-

vellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir.

Eğer hükmün suduru esnasında, kafi derecede kanaat ile cismani zararın neti-

celerini tayin etmek mümkün değil ise; hükmün tefhimi tarihinden itibaren iki

sene zarfında hakimin, tetkik salahiyetini muhafaza etmeğe hakkı vardır.

C) Manevi tazminat

Madde 47 - Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan

kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete

muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.

2 - Haksız rekabet

Madde 48 - Yanlış ilanlar yahut hüsnüniyet kaidelerine mugayir sair hareket-

ler ile müşterileri tenakus eden yahut bunları gaip etmek korkusuna maruz olan

kimse bu fiillere hitam verilmesi için faili aleyhinde dava ikame ve failin

hatası vukuunda sebebiyet verdiği zararın tazminini talep edebilir.

(Ek: 29/6/1956 - 6763/41 md.) Ticari işlere ait olan haksız rekabet hakkında

Ticaret Kanunu hükümleri mahfuzdur.

3 - Şahsi menfaatlerin haleldar olması

Madde 49 - (Değişik: 4/5/1988 - 3444/8. md.)

Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı ma-

nevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava

edebilir.

Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal

ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.

Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya

ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu

kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.

VI - Müteselsil mesuliyet

1 - Haksız fiil halinde

Madde 50 - Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde

müşevvik ile asıl fail ve fer'an methali olanlar, tefrik edilmeksizin mütesel-

silen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olma-

dığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesini tayin eyler.

Yataklık eden kimse, vakı olan kardan hisse almadıkça yahut iştirakiyle bir

zarara sebebiyet vermedikçe mesul olmaz.

2 - Muhtelif sebeplerin içtimaı halinde

Madde 51 - Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit,

kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna

sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur.

Kaideten haksız bir fiili ile zarara sebebiyet vermiş olan kimse en evvel,

tarafından hata vaki olmamış ve üzerine borç alınmamış olduğu halde kanunen

mesul olan kimse en sonra, zaman ile mükellef olur.

VII -Meşru müdafaa, ıztırar ve kendi hakkını vikaye için kuvvet kullanılması

Madde 52 - Meşru müdafaa halinde mütecavizin şahsına veya mallarına yapılan

zarardan dolayı tazminat lazım gelmez.

Kendisini veya diğerini zarardan yahut derhal vukubulacak bir tehlikeden

vikaye için başkasının mallarına halel iras eden kimsenin borçlu olduğu tazminat

miktarını hakim, hakkaniyete tevfikan tayin eder.

Kendi hakkını vikaye için cebri kuvvete müracaat eden kimse hal ve mevkia

nazaran zamanında hükümetin müdahalesi temin edilemediği yahut hakkının ziyaa

uğramasını yahut hakkının kullanılması hususunun pek çok müşkül olmasını meni

için başka vasıtalar mevcut olmadığı takdirde, bir güna tazminat itasiyle

mükellef olmaz.

VIII - Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet

Madde 53 -Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kud-

retini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete

dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi,ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de

mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zara-

rın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.

(B) TEMYİZ KUDRETİNİ HAİZ 0LMAYANLARIN MESULİYETİ

Madde 54 - Hakkaniyet iktiza ediyorsa hakim, temyiz kudretini haiz olmayan

kimseyi ika ettiği zararın tamamen yahut kısmen tazminine mahküm eder.

Temyiz kudretini muvakkaten ızaa eden kimse, bu halde iken yapmış olduğu

zararı tazmine mecburdur. Şukadar ki kendi kusuru olmaksızın ika edilmiş oldu-

ğunu ispat eder ise mesul olmaz.

(C) İSTİHDAM EDENLERİN MESULİYETİ

Madde 55 - Başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde istihdam ettiği kim-

selerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan

mesuldür. Şukadar ki böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın

icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş

olsabile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz.

İstihdam eden kimsenin, zamin olduğu şey ile zararı ika eden şahsa karşı

rücu hakkı vardır.

(D) HAYVANLAR TARAFINDAN YAPILAN ZARARDAN MESULİYET

I - Zarar ve ziyan

Madde 56 - Bir hayvan tarafından yapılan zararı o hayvan kimin idaresinde

ise o kimse hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinayı yaptığını yahut

bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat

etmedikçe tazmine mecburdur.

Bu surette eğer hayvan diğer bir şahıs yahut diğer bir şahsa ait olan hayvan

tarafından ürkütülmüş olur ise bu kimse onlara rücu edebilir.

II- Hayvan üzerinde hapis hakkı

Madde 57 - Bir kimsenin hayvanı diğerinin gayri menkulü üzerinde bir zarar

yaptığı takdirde gayrimenkulün zilyedi o hayvanı zabt ve kendisine ita

olunabilecek tazminat mukabilinde teminat olmak üzere yedinde hapsetmeğe hakkı

vardır. Eğer hal ve maslahat icabederse, gayrimenkul zilyedi o hayvanı öldürebi-

lir. Şukadar ki gayrimenkulün zilyedi heman keyfiyetten hayvanların sahibini

haberdar etmeğe ve eğer onu bilmiyorsa kendisini bulmak için lazımgelen tedbir-

leri ittihaz eylemeğe mecburdur.

(H) BİNA VE DİĞER ŞEYLERDE MESULİYET

I - Zarar ve ziyan

Madde 58 - Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena

yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.

Bu cihetten dolayı kendisine karşı mesul olan şahıslar aleyhindeki rücu hak-

kı mahfuzdur.

II- Tedbirler:

Madde 59 - Bir binadan yahut diğer bir şahsın imal ettiği şeylerden dolayı

zuhura gelecek bir zarara maruz olan kimsenin, tehlikeyi bertaraf etmek için,

lazımgelen tedbirlere tevessül etmesini malikten talep etmeğe hakkı vardır.

Şahısların ve malların vikayesine dair olan zabıta nizamları bakidir.

(V) MÜRURU ZAMAN

Madde 60 - Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ te-

diyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı

tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan

itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.

Şukadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha

uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi

davaya da o müruru zaman tatbik olunur.

Eğer haksız bir fiil, mutazarrır olan taraf aleyhinde bir alacak tevlit

etmiş olursa, mutazarrır kendisinin tazminat talebi müruru zaman ile sakıt olsa

bile o alacağı vermekten imtina edebilir.

0 yorum: