| Ermenilerin       binlerce Türk'ün canına mâl olan isyan ve katliamları karşısında bile,       Osmanlı Hükümeti'nin ortaya koyduğu sakin ve sağduyulu tavır,       belgeleriyle sabittir. Ancak, tedhiş hareketleri bir türlü durmak       bilmeyince hükümet, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşayan Ermenileri,       savaş bölgelerinden uzak yeni yerleşim merkezlerine götürmek zorunda       kalmıştır. Kafkas, İran ve Sina cephelerinin güvenlik hattını oluşturan       bölgelerdeki Ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi, onları imha etmek       değil, devlet güvenliğini sağlamak, onları korumak amacını gütmüştür ve       dünyanın en başarılı yer değiştirme uygulamasıdır.
 Her şeyden önce, yer değiştirme kararı bütün Ermenilere uygulanmamıştır.       Katolik ve Protestan mezhebinde bulunan Ermenilerin yanı sıra, Osmanlı       ordusunda subay ve sıhhiye sınıflarında hizmet gören Ermeniler ile       Osmanlı Bankası şubelerinde ve bazı konsolosluklarda çalışan Ermeniler       devlete sadık kaldıkları sürece göçe tabi tutulmamışlardır. Öte yandan,       hasta, özürlü, sakat ve yaşlılar ile yetim çocuklar ve dul kadınlar da       sevke tabi tutulmamış, yetimhaneler ve köylerde koruma altına alınarak       ihtiyaçları devletçe, Göçmen Ödeneği'nden karşılanmıştır. Bu tablo,       Osmanlı'nın yer değiştirme konusundaki iyi niyetini göstermesi açısından önemlidir.
 
 27 Mayıs 1915 tarihli yer değiştirme kanunu ve bu kanuna dayalı olarak       çıkarılan emirler çerçevesinde; Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerinden       çıkarılan Ermeniler, Musul'un güney kısmı, Zor ve Urfa sancağına; Adana,       Halep, Maraş civarından çıkarılan Ermeniler ise Suriye'nin doğu kısmı ile       Halep'in doğu ve güneydoğusuna nakledilmişlerdir.
 
 Bu arada, Ermenilerin sıkça dile getirdiği gibi yer değiştirme sırasında       1.5 milyon Ermeni ölmemiştir. Gerek Osmanlı ve Ermeni, gerekse       yabancılara ait istatistikler, I. Dünya Savaşı döneminde Osmanlı       topraklarında yaşayan Ermenilerin nüfusunun en fazla 1.250.000 civarında       olduğunu göstermektedir. Ne kadar Ermeni'nin yer değiştirme uygulaması       çerçevesinde bulundukları yerden çıkarıldığı ve ne kadarının sağ salim yeni       yerleşim bölgelerine ulaştığı da belgeleriyle ortadadır. Osmanlı       Devleti'nin son nüfus istatistiği 1914 yılında yapılmıştır. Buna göre       Ermeni nüfusu 1.221.850'dir. Yer değiştirmeye tabi tutulmayan nüfus;       82.880'i İstanbul, 60.119'u Bursa 'da, 4.548'i Kütahya Sancağı ve       20.237'si Aydın vilayetinde olmak üzere toplam 167.778'dir.
 
 Ermenilerin yer değiştirme uygulaması büyük bir disiplin içinde       yapılmıştır. 9 Haziran 1915'ten 8 Şubat 1916 tarihleri arasında Adana,       Ankara, Dörtyol, Eskişehir, Halep, İzmit, Karahisarı sahib, Kayseri,       Mamuretülaziz, Sivas, Trabzon, Yozgat, Kütahya ve Birecik'ten toplam 391.040       kişi yerleştirilecekleri yeni bölgelerine sevk edilmiş, bunlardan 356.084'ü       yerleşim bölgelerine ulaşmıştır. Yani, Ermenilerin yer değiştirme       uygulaması sırasında verdiği kayıplar 35.000 kişi civarındadır. Yer       değiştirme uygulamasına tabi tutulan nüfus içerisinde yer alan Halep'teki       26.064 Ermeni nüfusu, göç ettirilenler içerisine dahil edilmemiştir. Bu       rakam 35.000'den çıkarıldığında geriye 9-10 bin kişi kalmaktadır. Yani       Ermenilerin yer değiştirme sırasında verdikleri toplam kayıp 9-10 bin       kişiden ibarettir. Bunlar da, Türkler tarafından öldürülmemiş, 500'ü       Erzurum-Erzincan arasıda eşkıya grupları tarafından, 2000 civarında kişi,       Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde Meskene'de Urban eşkıyaları       tarafından, 2000 kişi Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim       bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda       yaklaşık 5-6 bin kişi öldürülmüştür. Ancak bunun kesin rakamları Osmanlı       arşivlerinde yer almamaktadır. Toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu diğer       verilerden tespit edilmektedir. Böylece, yer değiştirme sırasında       soykırım maksadıyla Osmanlı ordusu tarafından öldürülen bir tek Ermeni yoktur.
 
 Ayrıca, Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi       tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni yerleşim merkezlerine ulaşanların       sayılarının birbirini tutması, yer değiştirme sırasında herhangi bir       katliâm olayının olmadığını da ispat etmektedir.
 
 Öte yandan, Osmanlı Devleti yer değiştirme uygulamasına tabi tuttuğu       Ermenilerin nakli sırasında, ağır savaş şartlarına rağmen olağanüstü       gayret göstermiş, bu gayret, yabancı diplomatlarca da tesbit edilmiştir.       Hükümet, göçmenlerin iaşesi ve korunmasına yönelik büyük harcamalar       yapmıştır. Uygulamaya ait belgelerde hangi il ve ilçelerde hastane       kurulduğu, Ermeni çocuklarından yetim kalanlar için hangi binanın       ayrıldığına kadar detaylı bilgiler verilmektedir. Yer değiştirmeye tabi       göçmenlerin; sevk, yerleştirme ve geçimlerinin sağlanması için 1915       yılında 25 milyon, 1916 yılı sonuna kadar ise 230 milyon kuruş harcandığı       belgelerden anlaşılmaktadır.
 
 Ermenilerin yer değiştirilmeleri, onları imha etmek değil, devlet       güvenliğini sağlamak, onları korumak amacını gütmüştür ve dünyanın en       başarılı yer değiştirme uygulamasıdır. Şayet, Osmanlı Devleti Ermeni       tebaasından kurtulmak isteseydi; bunu asimilasyon yoluyla veya savaşı       gerekçe göstererek rahatlıkla halledebilirdi. Osmanlı, yer değiştirme       uygulamasıyla savaş şartlarında her an ölümle burun buruna gelebilecek       olan yüz binlerce Ermeni'nin hayatını kurtarmıştır. Nitekim, yeni       bölgelere yerleştirilen Ermeniler sağ salim hayatlarını sürdürürken, Rus       ordusu saflarında Türklere karşı savaşan Ermeniler, savaş şartları gereği       ölmüşlerdir.
 
 Görüldüğü gibi, yer değiştirme uygulaması son derece başarılı bir sevk ve       iskan hareketidir. Bugünün şartlarında bile dünyada bir benzeri daha       yoktur.
   | 
     
0 yorum:
Yorum Gönder