', ' öğrenmeye hoşgeldiniz: Türkçenin Dogru Kullanilmasi ve Gelistirilmesi

9 Kasım 2007 Cuma

Türkçenin Dogru Kullanilmasi ve Gelistirilmesi

TÜRKÇENİN DOĞRU KULLANIMI, KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ
Değerli katılımcılar, yaşanmakta olan küreselleşme sürecinde; uluslar arası ilişkiler daha da yoğunlaşmakta, kültürler arası etkileşim ve yaklaşımlar çerçevesinde çok taraflı işbirlikleri oluşmakta ve ortak demokratik değerler evrensel değerlere doğru bir değişim göstermektedir.
Bu süreç içinde yaşanan endüstriyel ve teknolojik gelişmeler sonucu olarak da kıt’alar arası iletişimde coğrafya ölçekleri küçülmekte ve özellikle de iletişim alanlarında zaman ve mesafeler ortadan kalkma noktasına gelmektedir.
Böylesine bir sürecin yaşandığı dönemde Türkçenin gelişme ve yaygınlaşma olanaklarına baktığımızda ise orta Avrupa’dan başlayarak Çin’e kadar geniş bir coğrafyada yaşadığını ve kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca dünya ülkeleri ile sıkı işbirliği, ticaret, ekonomik ve kültürel ilişkiler, dilimizin önemini daha da artırmaktadır.
Kuşkusuz ki bir dilin gelişmesi ve kullanımının yaygınlaşması, kendisini besleyen bilimsel ve kültürel içeriğin zenginliğiyle orantılıdır. Ayrıca bir dilin, öğrenilmesindeki süreçlerin etkililiği de önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde bir konunun yapılandırılmasında ve geliştirilmesinde en etkili yaklaşım, bilimsel sürece bağlı kalmaktır. Bu nedenle Türk dilinin öğretilmesi konusu bilimsel ortamlarda tartışılarak en etkin araç, yol ve yöntemlerin bulunması bir gereksinimden öte zorunluluk da göstermektedir.
Dil, ulus olmanın, millî birlik ve bütünlüğün, bağımsızlığın, toplumsal değişme ve gelişmenin en temel ögesidir. Doğru ve etkili bir iletişim kurulabilmesi için dilin özellikleri bozulmadan kurallarına uygun ve özenli bir şekilde kullanılması zorunludur. Ancak üzülerek görülmektedir ki günümüzde bir çok alanda yaşanmakta olan kirlenme güzel Türkçemizde de yaşanmaktadır.
Dilimiz üzerindeki bir diğer baskı unsuru da bilimde, teknolojide ve bunların endüstriyel uygulamaları ile güzel sanatlar ve sporda yaşanmakta olan gelişmelerdir. Sayılan bu alanlarda, küresel rekabetçi ortamların gerektirdiği şekilde gelişmeleri gösteremezsek, sözcük dağarcığımız da bu gereksinimleri karşılayacak yabancı sözcüklere yer vermek zorunda kalacağız.
Türkçemizin yabancı dillerin etkisiyle oluşan kirlenmeden korunabilmesi, geliştirilip zenginleştirilmesi, dilimizin bilinçli bir şekilde kendi kaynak ve kurallarına uygun olarak kullanılmasına bağlıdır.
Bu konuda herkese ve toplumumuzun her kesimine görevler düşmektedir. Konunun sadece eğitim kurumlarında ele alınarak çözümlenmesinin beklenmesi yeterli olmayacaktır.
Değerli katılımcılar dil, yaşayan bir olgudur. Filizlenip geliştiği ortam ise bizzat yaşamın kendisidir. Bu nedenle okul ortamlarının yanı sıra, ailede ve toplumun her kesiminde, özellikle medyada Türkçenin doğru kullanılması ve yabancı sözcüklerden arındırılmasına özen gösterilmelidir.
Türkçe sevgisini aşılamak, iletişim yeterliklerini artırmak, birbirleriyle sağlıklı iletişim kurabilen bireyler olarak yetişmelerini sağlamak için gençlerimizin, dil bilincini geliştirmek en önemli eğitimsel hedeflerimiz arasındadır.
Bu bağlamda, okullarımızdaki Türkçe ve edebiyat dersi programlarının, çağdaş program geliştirme yaklaşımlarına uygun olarak;
Gençlerimize; duygu ve düşüncelerini sözlü ve yazılı olarak anlatabilme, duyduklarını ve okuduklarını kavrayıp yorumlayarak sözlü ve yazılı ifade edebilme becerilerinin, işlevsel olarak kazandırılması.
Türk dili ve edebiyatının önde gelen isimlerinin ve seçkin örneklerinin tanıtılması,
Türkçedeki zenginliğin ve güncelliğin yakalanması sağlanarak dil ve edebiyat zevkinin kazandırılması,
Dilimizin, özellikle, magazin basınının temsil ettiği kültür ve dil kirliliğinden kurtarılması için kurallarına uygun olarak kullanılmasının özendirilmesi,
Teknolojinin ve endüstriyel ürünlerin etkisiyle dilimize giren yabancı sözcüklerin Türk diline uyumlarının sağlanması, teknik terimler ve zorunlu hâller dışında, Türkçe karşılıkları bulunan yabancı sözcüklere yer verilmemesi,
Özellikle Türkçenin kendine özgü, söz dizini korunarak yazılı ve sözlü iletişimin, kurallarına uygun, duru bir dille yapılması yönündeki eğitimsel çabalarımız yoğun olarak sürdürülmektedir.
Yapılan çalışmalar içinde;
İlköğretim Türkçe ders kitapları çağdaş bir anlayışla ele alınarak yeniden yazılmış ve uygulamaya konulmuştur.
Yurt dışında yaşayan Türk çocuklarının Türk dili ve kültürünü tanımaları, Türkçe yeterliklerinin geliştirilmesi için, kendi koşullarına uygun öğretim programları geliştirilerek uygulamaya konulmuş ve programa uygun ders kitaplarının yazımına başlanılmıştır.
İlköğretim okullarında okutulan Türkçe dersi ile orta öğretim Türk dili ve edebiyatı dersi öğretim programları geliştirme çalışmaları, bilimsel destek ve çoklu katılımla sürdürülmektedir. Bu kapsamda, orta öğretim kurumları için “Türkçe dil ve anlatım” ile “Edebiyat” öğretim programlarının geliştirilmesi çalışmaları sonuçlanmak üzeredir.
Ders kitabı, öğretmen kılavuzu, eğitim araçları gibi ögeler ders programının devamı olarak görülmekte ve çalışmalar bu bütünlük içinde ele alınmaktadır.
Eğitimin etkili ve verimli olabilmesi için Türkçe öğretmenlerinin yetiştirilme ve hizmet içi eğitimlerine gerekli özen gösterilmektedir.
Öğrencilerin Türkçe yazılı ve sözlü anlatımda başarılı olmalarını desteklemek amacıyla; sınıflar, okullar, eğitim bölgeleri ve ilçeler arasında olmak üzere öykü, şiir, düşünce yazılarını içeren yarışmalar yapılarak öğrenciler özendirilecek ve ödüllerle desteklenecektir.
Yarışmalarda üretilen dil ürünleri, bastırılarak yayın hâline getirilecek ve paylaşıma sunulacaktır.
Okullarımızda kullanılacak her türlü ders kitabı ve eğitim aracının onaylanması aşamasında Türk dili üzerinde titizlikle durulmaktadır.
Özellikle ilköğretim aşamasındaki Türkçe ders kitaplarına Türkçeyi doğru ve güzel kullanan, çağdaş yazar ve ozanların metinlerinin alınmasına özen gösterilmektedir.
Türk Dil Kurumu ile iş birliği içinde Türkçe yazım kılavuzunun geliştirilmesi çalışmaları yapılmış ve geniş kapsamlı bir sözlük yayımlanmıştır.
Değerli katılımcılar; eğitimsel süreçlerde öğrenci merkezli eğitimi ilke edinerek; düşünen, anlayan, konuşan, algılayan, tartışan, dinleyen, yorumlayan ve yeni düşünceler üreten, iletişim kurabilen, kendini ifade edebilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Türkçe eğitiminde ulusal ve kültürel değerlerimize öncelik verilmesini amaçlıyoruz. Son yıllarda yeniden hazırlanarak okullarımızda okunması sağlanan kitaplar, okuma beğeni ve alışkanlığını geliştirici niteliktedir.
Bakanlığımız eğitimde çağdaş değerleri yakalayabilmek için yeni yapılanma dönemine girmiştir. Özellikle üye olmak istediğimiz AB eğitim uygulamaları ve eğitim modelleri üzerinde araştırmalarımız devam etmektedir.
Bu kapsamda yapmış olduğumuz çalışmalarda; ana dili öğretimi olarak zorunlu eğitim sistemimizi karşılaştırdığımızda, ülkemizde toplam 63 saat Türkçe eğitimi yapılırken, Almanya‘da 45 saat , Fransa’da 62 saat ana dili eğitimi yapılmaktadır. Ancak aynı süreçte Türkiye’de 16 saat yabancı dil eğitimine karşılık Almanya’da 49, Fransa’da 38 saat uygulanmaktadır. Günümüzde bilimsel bulgular, iki dilin bir arada öğretiminin bir birini beslediği ve sağlam bir söz dizini yapısı oluşturduğunu ortaya koymaktadır.
Değerli katılımcılar; 2003-2004 öğretim yılından itibaren yeni bir yapılanma içine gireceğiz. Bu yapılanma içinde;
Ortaöğretim kurumlarımız dört yıla çıkarılacaktır.
Liseler, çok parçalı program yapısından kurtarılarak “fen bilimleri” ve “sosyal bilimler” alanlarında yoğunlaştırılacaktır.
Liselerde yabancı dil öğretiminin saatleri artırılacak ve ikinci yabancı dil dersi de zorunlu dersler arasına alınacaktır.
Mesleki ve teknik eğitime önem verilecek, program, uygulama ve sertifika bütünlüğüne gidilecektir.
Mesleki ve teknik eğitim kurumları, çok parçalı kurum ve program yapısından kurtarılacak “mesleki ve teknik eğitim merkezi” adı altında yapılandırılmasına hız verilerek bütünleştirme de sağlanacaktır.
Güzel Türkçemizin gelişmesi, dil ve edebiyat ürünlerimizin küresel ölçekte tanıtımı ile güçlenecektir.
Dilimizin kendi iç disiplininin yanı sıra bilim, teknoloji ve bunların endüstriyel uygulamaları ile sanat ve spor alanlarında da gelişmesi ve ilgili kamuoyunca kullanılması yönünde çaba harcayanları kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

0 yorum: