İÇİNDEKİLER
PROJENİN KONUSU: BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİ
Tohum Ekim Harcı, Tohum Ekim Yeri ve Zamanı
Önemli Hastalık ve Zararlılar ve Bunlarla Savaş
PROJENİN KONUSU: BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİ
Sera biber üretim miktarı dolmalık biberde 68.169 ton, sivri biberde 202.582 tondur. Dolmalık biber üretiminin %86.3’ü plastik seralarda, %49’u cam seralarda ve %8.7’si alçak plastik tünellerde yapılmaktadır. Sivri biber üretiminin ise %74.8’i plastik seralarda, %11.7'si cam seralarda ve % 13.5'i alçak plastik tünellerde gerçekleştirilmektedir (Anonymous, 1993).
Biberle İlgili Genel Bilgiler
Anavatanı ve Besin Değeri
Anavatanı Tropikal Amerika olan biber bitkisi domatesle aynı familyadandır. Kristof Colomb'un (1492) Amerika'yı keşfi sırasında Meksika, Brezilya, Şili ve Peru'daki Kızılderililerin biber yetiştirdiğini gördüğü söylenir. Biber 1493 yılında İspanya'ya geçmiştir. 16. yüzyılda Osmanlı döneminde İstanbul'a getirilmiştir. Ilık iklimlerde çok senelik bir bitkidir.
Biberin kalori değeri % 22'dir, yani çok düşüktür. Biberin insan beslenmesindeki değeri özellikle vitamin C içeriğinden kaynaklanır. Zira
Morfolojik Özellikleri
Bitki bol görünümlü narin bir saçak köke sahiptir. Köklerinin % 70'i toprağın üst 10-
Dik olarak büyüyen ve başlangıçta otsu, giderek odunsu bir yapı gösteren biber gövdesi, hıyar kadar olmasa da, çabuk kınlan gevrek bir yapıya sahiptir.
Gövde boğum ve boğum aralarından oluşur. Genelde 50-
Yapraklar sivri biberde uzun oval, dolmalık biberde ise yuvarlak ovaldir ve daha büyüktür. Yaprakların üst yüzleri parlak, alt yüzleri mattır. Dolmalık çeşitlerin yapraklan daha büyük ve geniştir. Yaprak rengi açık yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Bazen yapraklarda antosiyan oluşumu sonucu renk mora döner. Antosiyan oluşumu gece sıcaklıklarının düştüğü seralarda daha belirgin hale gelir.
Çiçekleri biyolojik bakımdan erseliktir, bir çiçekte 5 çanak, 5 taç yaprak, 5 erkek ve l dişi organ vardır. Dişi organ 3-5 karpellidir, çoğunlukla beyaz olan çiçekler genelde yaprak koltuklarında l, bazen 2-3 çiçek kümesi halinde görülür. Çiçekler kıvrık bir sapla gövdeye bağlanmıştır. Çiçek tozlan çiçekler açtıktan kısa bir süre sonra canlılıklarını yitirirler. Erselik çiçek yapısına karşın % 3-30 arasında yabancı tozlaşma görülür. Bu durum genelde erkek ve dişi organın farklı zamanlarda olgunlaşmasından kaynaklanır.
Bilindiği gibi uzun ve yuvarlak olmak üzere iki şekle sahip olan biber meyveleri kabuk ve et kalınlıktan ve renkleri bakımından oldukça fazla çeşitlilik gösterirler. Et kalınlığı, çeşide bağlı olarak, 1-
Çevresel İstekleri
Biber tohumlan
Fide döneminde ise ideal ortam sıcaklıkları gece ve gündüz olmak koşuluyla 18-
Biber Yetiştiriciliğinin Meteorolojik Verileri
TARİH | MİN.SIC. | MAK.SIC. | TARİH | MİN.SIC. | MAK.SIC. | TARİH | MİN.SIIC. | MAK.SIC. |
17.05.1998 | | | 10.07.1998 | | | 02.09.1998 | | |
18.05.1998 | | | 11.07.1998 | | | 03.09.1998 | | |
19.05.1998 | | | 12.07.1998 | | | 04.09.1998 | | |
20.05.1998 | | | 13.07.1998 | | | 05.09.1998 | | |
21.05.1998 | | | 14.07.1998 | | | 06.09.1998 | | |
22.05.1998 | | | 15.07.1998 | | | 07.09.1998 | | |
23.05.1998 | | | 16.07.1998 | | | 08.09.1998 | | |
24.05.1998 | | | 17.07.1998 | | | 09.09.1998 | | |
25.05.1998 | | | 18.07.1998 | | | 10.09.1998 | | |
26.05.1998 | | | 19.07.1998 | | | 11.09.1998 | | |
27.05.1998 | | | 20.07.1998 | | | 12.09.1998 | | |
28.05.1998 | | | 21.07.1998 | | | 13.09.1998 | | |
29.05.1998 | | | 22.07.1998 | | | 14.09.1998 | | |
30.05.1998 | | | 23.07.1998 | | | 15.09.1998 | | |
31.05.1998 | | | 24.07.1998 | | | 16.09.1998 | | |
01.06.1998 | | | 25.07.1998 | | | 17.09.1998 | | |
02.06.1998 | | | 26.07.1998 | | | 18.09.1998 | | |
03.06.1998 | | | 27.07.1998 | | | 19.09.1998 | | |
04,06,1998 | | | 28.07.1998 | | | 20.09.1998 | | |
05.06.1998 | | | 29.07.1998 | | | 21.09.1998 | | |
06.06.1998 | | | 30.07.1998 | | | 22.09.1998 | | |
07.06.1998 | | | 31.07.1998 | | | 23.09.1998 | | |
08.06.1998 | | | 01.08.1998 | | | 24.09.1998 | | |
09.06.1998 | | | 02.08.1998 | | | 25.09.1998 | | |
10.06.1998 | | | 03.08.1998 | | | 26.09.1998 | | |
11.06.1998 | | | 04.08.1998 | | | 27.09.1998 | | |
12.06.1998 | | | 05.08.1998 | | | 28.09.1998 | | |
13.06.1998 | | | 06.08.1998 | | | 29.09.1998 | | |
14.06.1998 | | | 07.08.1998 | | | 30.09.1998 | | |
15.06.1998 | | | 08.08.1998 | | | 01.10.1998 | | |
16.06.1998 | | | 09.08.1998 | | | 02.10.1998 | | |
17.06.1998 | | | 10.08.1998 | | | 03.10.1998 | | |
18.06.1998 | | | 11.08.1998 | | | 04.10.1998 | | |
19.06.1998 | | | 12.08.1998 | | | 05.10.1998 | | |
20.06.1998 | | | 13.08.1998 | | | 06.10.1998 | | |
21.06.1998 | | | 14.08.1998 | | | 07.10.1998 | | |
22.06.1998 | | | 15.08.1998 | | | 08.10.1998 | | |
23.06.1998 | | | 16.08.1998 | | | 09.10.1998 | | |
24.06.1998 | | | 17.08.1998 | | | 10.10.1998 | | |
25.06.1998 | | | 18.08.1998 | | | 11.10.1998 | | |
26.06.1998 | | | 19.08.1998 | | | 12.10.1998 | | |
27.06.1998 | | | 20.08.1998 | | | 13.10.1998 | | |
28.06.1998 | | | 21.08.1998 | | | 14.10.1998 | | |
29.06.1998 | | | 22.08.1998 | | | 15.10.1998 | | |
30.06.1998 | | | 23.08.1998 | | | 16.10.1998 | | |
01.07.1998 | | | 24.08.1998 | | | 17.10.1998 | | |
02.07.1998 | | | 25.08.1998 | | | 18.10.1998 | | |
03.07.1998 | | | 26.08.1998 | | | 19.10.1998 | | |
04.07.1998 | | | 27.08.1998 | | | 20.10.1998 | | |
05.07.1998 | | | 28.08.1998 | | | 30.10.1998 | | |
06.07.1998 | | | 29.08.1998 | | | 31.10.1998 | | |
07.07.1998 | | | 30.08.1998 | | | 01.11.1998 | 2,5C | |
08.07.1998 | | | 31.08.1998 | | | 02.11.1998 | | |
09.07.1998 | | | 01.09.1998 | | | 03.11.1998 | 2,5C | |
Işığı çok seven biber bitkileri gün uzunluğuna karşı duyarsızdırlar.
Biber seralarında hava oransal nemi % 70-75 civarında tutulmaya çalışılır. Sera oransal nemini arttırmak amacıyla bitkilerin üst kısımlarından dikkatsizce yapılan su püskürtme işlemi, Botrytis hastalığının başlamasına neden olabilir. Püskürtme işlemi, güneşli günlerde günde 1-2 kez kısa süreli yapılmak koşuluyla zararlı olmayabilir. Atmosferdeki nem oranı ile biber bitkisinin gelişmesi arasındaki ilişki büyük olduğundan sera oransal neminin biber seralarında istenilen sınırlarda tutulmasına özen gösterilir.
Suyu seven bir bitkidir biber bitkisi. Ancak kuru ve yaş topraklardan olumsuz yönde etkilenir. Genelde düzenli sulamalardan hoşlandığı içindir ki damla sulamaya iyi cevap verir. Toprak neminin en fazla tarla kapasitesinin % 60-70'i arasında olmasından hoşlanır.
İdeal sera toprağı olarak bilinen tınlı toprak, biber yetiştirmeye de çok uygundur. Toprak pH'sının 6.0-6.5 arasında, topraktaki tuz oranın litrede
Biber bitkisinin topraktan kaldırdığı besin madde miktarları çizelge 58'de görülmektedir. Çizelge Rober ve Schaller 1985'den alınmıştır. Azot ve fosfor seven bir sebzedir. Azottan yararlanma oranı meyvelerde, yeşil kısımlara kıyasla % 50'nin üzerinde yani daha fazladır. Ca ve Mg alımı ise yapraklarda daha fazladır. Azotun biberde meyve bağlamayı ve olgunlaşmayı geciktirdiğine dair yanlış bir inanış vardır.
Eğer CO2 gübrelemesi yapılacaksa 1000-1500 ppm'lik dozların biber için uygun olduğu belirlenmiştir.
Çizelge 1. Biberde farklı verimlerde topraktan kaldırılan besin maddesi miktarları
Pazarlanabilir Meyve (kg/m²) | Yeşil ağırlık (kg/m²) | Besin maddesi Alımı (g/m²) | ||||
N | K | P | Ca | Mg | ||
4 | 5.8 | 15 | 16 | 1.7 | 10 | 1.5 |
5 | 6.9 | 18 | 19 | 1.9 | 12 | 1.8 |
6 | 8.0 | 21 | 23 | 2.2 | 14 | 2.1 |
7 | 9.1 | 24 | 27 | 2.5 | 16 | 2.5 |
8 | 10.2 | 28 | 32 | 2.8 | 18 | 2.9 |
Fide Yetiştirme
Çeşit Seçimi
Serada yetiştirilen biber çeşitleri arasında tatlı sivri olanlara daha fazla yer verilir. Son yıllarda dolmalık ve acı sivri biberler de seralara girmiş durumdadır. Kekova F1, İlgaz F1 ve Süper amazon fi sera biber yetiştiricilerimiz tarafından en çok kullanılan yerli çeşitlerdendir. Son yıllarda F1 hibrit yabancı çeşitler de kullanılır olmuştur. Demre seracıları, Demre sivrisi çeşidiyle biber üretimimizde lider durumdadır. Seralarımızda yaygın olarak kullanıldığını bildiğimiz çeşitlerle ilgili özet bilgi aşağıda verilmiştir.
Kekova F1: Seralara ve farklı ekolojilere uyum sağlamış bir Demre sivrisidir. Tm2’ye dayanıklıdır. Orta yükseklikte bir bitki yapısına, ortalama
İlgaz F1 (E 47.31246 fi): Güçlü bir bitki yapısına, yüksek verim ve kaliteye sahip Demre tipi bir sivri biberdir. Meyveleri ortalama
Süper Amazon F1 : Bu çeşit de Demre tipi, uzun meyveli bir hibrittir. Verim ve kalitesi yüksek, sera üretimine uygun bir çeşittir.
Odesa F1 (AT-307): Dolmalıklara bir örnektir. Tek ve çift ürün yetiştiriciliğine uygun, bitki yapısı güçlü, meyve 4 loplu ve güzel, şekilli, orta ince etli, açık yeşil renkli ve Tm2'ye dayanıklı bir çeşittir.
Şekil1. Kekova F1 Çeşidi
Dalaman fi: Soğuk seralarda meyve bağlayabilen yüksek verimli bir çeşittir. Meyve boyu
Şekil 2. Süper Amazon F1 Çeşidi Şekil 3. Dalaman F1 Çeşidi
Tohum Ekim Harcı, Tohum Ekim Yeri ve Zamanı
Biberlerde de tohum ekim harcı, ülkemizde kullanılan yaygın şekliyle iyice yanmış elenmiş hayvan gübresi, bahçe toprağı ve dişli kumun belli oranlarda karıştırılmasından oluşmaktadır. Genelde bu maddelerin karışım oranlan biber için 2-2-1, 4-2-1 şeklindedir.
Harcın her bir metre küpüne
Bölümümüzde yapılan bir çalışmada biber fidelerine en uygun harç arayışına girilmiş ve bu amaçla halkımızın yaygın olarak kullandığı kum+toprak+hayvan gübresi karışımı, 1/2 perlit + 1/2 torf karışımı ve besin madde katkısız torf olmak üzere 3 farklı harç kullanılmıştır. 2. ve 3. harcın her l m3'üne aşağıda görülen besin maddeleri ilave edilmiştir (Akbarhocayev ve Sevgican, 1995).
Tohum ekimi doğrudan fide kaplarına ve şaşırtılacaklarda tohum ekim kasalarına yapılmış, sonuçta biberde şaşırtmanın hiç bir yarar sağlamadığı saptanmıştır. Çalışmanın sonucunda üreticinin kullandığı harcın en kötü harç olduğu gerçeği bir kez daha kanıtlanmıştır.
Biber tohumları; tek ürün için temmuz ayı içinde, ilkbahar yetiştiriciliği için kasım ayının ikinci yarısında ekilir. Sonbahar üretiminde ise seralarda bibere pek yer verilmez.
Biber tohumları uzun süre saklanamaz. O nedenle taze tohumların kullanılmasında yarar vardır. Genelde bir yıl önceki tohumların çimlenmeleri daha hızlı ve daha homojendir, l g'a 150-180 tohum girer, genellikle l g tohumdan 80-100 tane sağlıklı fide elde edilir. 1000 dane ağırlığı 5-
Şekil 4. Şaşırtmalı Ve Şaşırtmasız Biber Fidelerinde Gelişme Farkı.
Biber tohumları genelde şaşırtma yapılacaksa, harçla doldurulmuş, tahta kasalara 2-
Şaşırtma yapılmayacaksa ki yapılan bir çalışma şaşırtmanın bir yarar sağlamadığını göstermiştir, tohumlar doğrudan doğruya yine tohum ekim harcıyla doldurulmuş saksı veya naylon torbalara ekilir. Biber fidelerine uygun kabı saptamak amacıyla yine Akberhocayev ve Sevgican (1995) tarafından yapılan çalışmada multipot, 12x15 cm boyutlarında şeffaf ve siyah polietilen torbalar kullanılmıştır. En iyi fide kalitesine polietilen torbalarda yetiştirilen fideler sahip olmuştur. Bu çalışmada her saksı yada naylon torbaya 3 tohum ekimi yapılmış, tohumlardan gelişen fidelerden en sağlıklı ve güçlü olanı bırakılmış, diğerleri sökülmüştür. Seracılarımız sera tabanını, tohum ekimi için, yastıklar halinde hazırlayarak da kullanmakta ve bu yastıklara tohum ekimini m2'ye 1-
Ekimden sonra kasaların, saksı veya naylon torbaların üzerleri gazete, cam veya plastik örtülerle örtülür. Gazete biber tohumlan da domateslerde olduğu gibi karanlık koşullarda daha iyi çimlendikleri için, cam ya da plastik örtüler ortamın nemini, sıcaklığını korumak için kullanılırlar. Yastıkların üzerleri ise naylon örtülerle örtülür, ancak naylon örtülerin altındaki toprak sıcaklığının istenilenin üzerine çıkmasına, zaman zaman yapılan havalandırmalarla, izin verilmez. Çimlenme olunca Örtüler kaldırılır. Biber tohumlarının çimlenme sıcaklıkları domatesten daha yüksektir ve 21-
Şaşırtma ve Bakım
Kasalardaki fideler, ortam sıcaklığına bağlı olarak, yaklaşık 18-20 gün sonra şaşırtmaya hazır hale gelirler.
Bu dönemde ilk gerçek yapraklar da belirmeye başlamıştır. Kasalardaki fidelerden, aşağıdaki özelliklere sahip olanlar şaşırtılmak üzere seçilirler:
- Kotiledon yapraklan lekesiz olanlar,
- Kotiledon yapraklan parlak yeşil olanlar,
- Kotiledon yapraklan sağlıklı gelişmiş ve yere paralel olanlar,
- Kök ve gövde uzunluğu birbirine eşit olanlar,
- Beyaz ve lekesiz köklü olanlar,
Şaşırtmada domatese oranla biraz daha büyük olan kaplar ve genellikle de 15x15 cm boyutlarındaki ince plâstik torbalar kullanılır. Zira biber fideleri daha uzun süre bu kaplarda kalırlar. Eğer plâstik saksılar şaşırtma kabı olarak kullanılmak istenirse 10-
Biber fideleri genellikle fazla sudan hoşlanmazlar. Fazla sulamalar biber fidelerinin ince yapı kazanmalarına neden olur. Fideler mutlaka 8-10 günde bir mantarı hastalıklara karşı ilaçlanmalıdır. Ancak ince lifli kök, fide kompostunun aşırı derecede kurumasından da büyük zarar görür. O nedenle fide topraklarında tek düze bir nemliliği sağlamak için az fakat sık sulamalar yararlıdır. Fidelerin şaşırtılmasından, güneşli günlerde 4 hafta, kapalı günlerde 6 hafta sonra sıvı gübre uygulamasına geçilebilir. Sıvı gübre
Serada Yetiştirme
Seraya Dikim
Biber fideleri genelde tohum ekiminden 8-12 hafta sonra, ilk çiçek tomurcuklan görüldüğünde, seraya dikime hazır hale gelirler. Özellikle toprağın istenenden daha soğuk olması halinde küçük ve tek büyüme uçlu fide kullanmak daha yararlıdır. Bilindiği gibi rouge fideler çift büyüme ucuna sahiptir ve verim ve kalitesi düşük bitkilerin meydana gelmesine neden olur. Dikim çukurları tek sıralı dikimler için 80x30 cm, çift sıralı dikimler için 90x60x30 cm aralıklarla hazırlanır. Dekara gerekli fide sayısı bu aralıklarla 4000'in üzerindedir. Askıya alınan biber çeşitlerinde dekara 2500-3000 bitkiyle çalışmayı öneren araştırıcılar da vardır. Bilindiği gibi dikim sıklığını; mevsim, çeşit, budama ve yetiştirme şekli belirler.
Dikim sırasında fideler saksı veya torbalardan harcıyla birlikte çıkarılarak dikim çukuruna yerleştirilir. Saksı veya torba topraklarının üstten 1/3'lük kısmının dikimden sonra sera toprağının üzerinde kalması istenir. Böylece kök boğazının havalanması ve hastalık enfeksiyonlarının özellikle Rhizoctonia'nm azaltılması şansı yaratılır.
Biber kökleri çok yüzeysel bir dağılım gösterdikleri için de çapa yapmaktan ve özellikle derin çapa yapmaktan olabildiğince kaçınılır.
Fide köklerinin sera toprağına daha çabuk geçebilmesi için dikim sırasında toprak sıcaklığının yüksek (22-
Dikimden sonra fidelerin tutumlarını hızlandırmak için iyi bir besleme ve sulama programı uygulanmalıdır. Sulama fidelerin yerlerine tutunmaları döneminde az fakat sık uygulanmalıdır.
Sera toprağının pH'sı 6-6.5 arasında olmalı, başlangıçtaki kök gelişmesini hızlandırmak için toprakta yeterli miktarlarda fosfor, vegetatif gelişmeyi sağlamak için azot ve potas bulunmalıdır. Ancak fazla potas toprakta tuzlanmayı hızlandıracağından dikkatli olmayı gerektirir, zira tuzlanma biberlerde kök gelişimini engelleyen önemli bir etmendir. Ayrıca tuzluluk bilindiği gibi, biber meyvelerinde siyah lekelenmelere de neden olur. O nedenle bu besin maddelerini, toprak analiz sonuçlarına bakarak önerilen düzeylerde tutmak gerekir. Çünkü bilinir ki zayıf vegetatif gelişim, dökülen, yavaş büyüyen veya küçük kalan meyvelerin oluşumuna neden olur. Dikim sonrasındaki, yüksek sera sıcaklıkları iyi bir çiçek oluşumu ve meyve tutumu için gerekli kuvvetli vegetatif gelişmeyi sağlar. Bitki boylan
Sera havasının oransal nemi biberler için % 70-75 civarında tutulmalıdır. Diğer koşulların iyi olmasına karşın sera havasının kuru olması çiçek dökümüne neden olur. Ancak Botrytis'e karşı bir önlem olarak özellikle günün ilerleyen saatlerinde bitkilerin üst kısımlarını ıslatmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle sulama sularının sodyum veya klor seviyelerinin yüksek olması halinde bu konu daha da dikkatli olmayı gerektirir. Zira yapraklarda yanmalar görülebilir. Sera içi yüksek neminin bitkiye olumsuz etkisini engellemek için havalandırmanın çok dikkatle yapılması gereği unutulmamalıdır.
Biber bitkisinin, kuru ve yaş topraktan hemen olumsuz etkilendiği görülür. O nedenle her sulamada toprağın tarla kapasitesine getirilmesine, bir sonraki sulamanın toprak hafif kurumaya yüz tuttuğunda yapılmasına özen gösterilir. Böylece köklerin, hafif kuruyan toprakta, su arayışına itilerek güçlenmeleri de sağlanır. Sıvı gübreleme öncesi toprak kurumuş ise, sıvı gübrenin bitki köklerini yakmasını engellemek için, önce normal fakat hafif bir sulama yapılır. Hasat başladığında sulama suyu miktarı azaltır. Her sulamada biber bitkisine sulu gübre uygulaması yapılabilir.
Sulu gübre uygulamasında kullanılan gübre formülü NPK olarak 1.0.2 veya 1.0.1 şeklinde olabilir. Örneğin üre kullanılarak hazırlanan standart sıvı gübrenin yapılışı Çizelge 2'de görüldüğü gibidir. Bu besin eriyiğinin l litresi
Çizelge 2. Üre kullanılarak hazırlanan standart sıvı gübre
Besin Kaynağı | Besin Oranı N-P2O3-K20 | ppm Olarak Sulandırılmış Gübre K2O | Gübreler | g/litre |
Orta Potas | 1.01 | 350 | Potasyumnitrat Üre | 150 38 |
Orta Azot | 1.0.1 | 250 | Potasyumnitrat Üre | 112 75 |
Yüksek Azot | 2.0.1 | 125 | Potasyumnitrat Üre | 62 95 |
Askıya Alma
Yaygın büyüyen ve sürgün ucu alınmadan büyütülen kısa boylu biber çeşitleri genelde askıya alınmazlar. Ancak dallarının dağılmasının önüne geçmek için biber bitkileri arada kalacak şekilde, bitki sıralarının iki yanından geçirilen teller veya ipler içinde bitkilerin korunması yoluna gidilebilir.
Uzun boylu çeşitlerde askıya alma işlemi, her gövde ayrı ayrı olmak koşuluyla aynen domateslerde olduğu gibi yapılır. Askıya alman biber bitkilerinde 3-4 sürgün gelişmesine izin verilir ancak tüm yan sürgünlerin 1. veya 2. yapraktan sonra uçları alınır. Bu durumda sezon boyunca gövde, askı iplerine 2 veya 3 haftada bir sardırılır. Şekil 174 ve 175'de askıya alınmış ve alınmamış biber bitkileri görülmektedir.
Şekil 5. Askıya Alınmamış Biberler
Şekil 6. Askıya Alınmış Biberler
Budama
Domates, hıyar gibi sera sebzelerine uygulanan budama şeklini bizim yetiştiricilerimiz biber bitkilerine uygulamamakta, ancak özellikle tek ürün yetiştiriciliğinde ocak ayı ile birlikte düşmeye başlayan sera sıcaklıkları nedeniyle duran gelişmeyi; ana gövde ve yan dallar üzerindeki yaşlı, sararmış ve küllemeye yakalanmış yapraklan alarak ve meyveleri toplanmış dalların uçlarını hafifçe budayarak tekrar hızlandırmaktadır. Böylece yeni gelişen sürgünlerden nisan ayında yeni ürün almak mümkün olabilir.
Son yıllarda seralarda yetiştirilmeye başlanan uzun fi hibrit biber çeşitleri ile birlikte askıya alma işlemi de başlamıştır. Askıya alman biber bitkilerinde 3-4 sürgün dışındaki sürgünler ile yan sürgünlerin 1. veya 2. yapraktan sonra uçları alınmaktadır. Yan sürgünlerin alınması haftada bir, nadiren de ayda bir yapılmaktadır.
Dış ülke biber üreticileri, çok ideal seralar dışındaki seralarda, vegetatif gelişmeyi hızlandırmak ve güçlendirmek, daha sonra açacak çiçeklerde meyve tutumunu arttırmak için 1. ve 2. çiçek tomurcuklarını almaktadırlar. Boztok ve ark. (1990) ısıtmanın sadece zorunlu günlerde yapıldığı bir serada c.v. Kandil dolma, c.v, II B-14 ve c.v. Cordoba çeşitlerini yetiştirmişler ve ilk çiçekleri toplamışlardır. İlk çiçeklerin alınması ilk meyve bağlama süresini biraz geciktirmiş, ancak verimi arttırmıştır. Örneğin II B-14 çeşidinde verim 3617 g/m2’den 4125 g/m2’ye yükselmiştir,
Tozlaşma ve Döllenmeye Yardım
Biber seralarında da tozlaşmayı kolaylaştırmak için, bombus arıları özellikle dış ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Önemli Hastalık ve Zararlılar ve Bunlarla Savaş
Virüs hastalıklarının bir kısmı ile Külleme, Fusarium, Verticillium, Botrytis, Sclerotİnia, Alternaria gibi bazı hastalıklar ve kök ur nematodları, kırmızı örümcekler yaprak bitleri, beyaz sinekler gibi bazı zararlılar domates ve hıyar konularında verildiği için burada yinelenmemiştir.
Phytophtora capsici: Kök boğazı yanıklığı adı ile de bilinen bu hastalığın son yıllarda biber seralarında büyük zararlara neden olduğu görülmüştür. Hastalık başlangıçta ani bir solgunluk olarak ortaya çıkar, olay bitkinin ölümü ile son bulur. Hastalığa yakalanmış bitkilerin hepsinde aynı durum ortaya çıktığından bitki ölümleri gruplar halindedir. Sulamanın göllenme şeklinde yapıldığı seralarda daha çok görüldüğü ve yayıldığı bilinir.
Hastalığa karşı savaşta, kültürel önlemler, ilaçlı savaştan daha etkili olmaktadır.
Alınabilecek kültürel önlemler arasında öncelikle şunlar sayılabilir:
- Gerek fideliklerdeki ve gerekse seralardaki bitkilere, suyu bol vermek yerine, sık sık ve azar azar vermek,
- İlk sulamalar sırasında suyu bitkiye bir kaç gün gecikmeli olarak vermek,
- Fidelikleri, dikim öncesi, fungusitli su ile sulamak (fungusitli su
- Eğer biberler masuralarda yetiştiriliyorsa masuraları yüksek tutmak ve bitkileri, kök boğazlarını sulama suyundan korumak amacıyla, masura sırtlarına dikmek,
- Masura uzunluklarını 5-
- Dikimi derin değil, kök boğazı toprak üzerinde kalacak şekilde yapmak,
- Dikimden sonraki ilk can suyunu bitkilere Maneb, Zinep veya Captan'lı vermek,
- Biber bitkilerinin kök boğazlarının yara almasına meydan vermemek için özellikle derin çapa işleminden kaçınmak,
Cladosporium capsici: Biber kahverengi leke hastalığı olarak da bilinen bu hastalık yaprakların üst yüzlerinde san lekeler halinde ortaya çıkar. Alt yüzdeki san lekeler kahverengi mantar küfü ile örtülür. Böyle yapraklar kurur ve dökülür. Bu hastalığa karşı Çaptan, Zineb, Maneb ve bakirli preparatlardan biri kullanılabilir.
Tütün mozaik virüsü: Biber yapraklarında da san - yeşil mozaik benzeri lekeler halinde ortaya çıkar. Bitkilerde çalılaşma, dallanma, sürgün kısalması, yaprak daralması gibi durumların ortaya çıkmasına neden olur. Mozaik şeklindeki lekeler giderek meyvelerde de görülmeye başlar.
Tütün halkalı leke virüsü: Biber yapraklarında sararma ve lekelenmelere neden olur. Polen oluşumunu engellediğinden verim ve kalite düşer.
Hasat ve Verim
Biber bitkisini iyi tanımayan üreticiler, hasada gelmiş meyveyi bilemeyebilirler. Zira biber meyvelerinin olgun-yeşil dönemi olarak tanımlanan özel bir durumu vardır. Bu dönemde meyve yüzeyi mat buruşuk bir yapıdan daha parlak bir yapıya dönüşür. Bu dönemden önce toplanan biber meyveleri çabuk yumuşadıkları için kolay taşınamaz ve saklanamazlar. Bu dönemin geçirilmesi halinde ise meyve rengi yeşilden, önce sarıya sonra kırmızıya dönmeye başlar. Hasadın gecikmesi halinde izlenecek en güzel yol meyvenin üniform kırmızı rengini almasını beklemekten ibaret olacaktır. Bu da olgun yeşil dönemden yaklaşık 6 hafta sonra gerçekleşir. Ancak sera biber üretimi için kırmızı olum istenen bir durum değildir. Şekil 176'da Antalya seracılarının hasat sonrası biberleri görülmektedir.
Şekil 7. Pazara Hazır Sera Biberleri.
Meyve toplamanın, meyve sapının gövdeye birleştiği yerdeki doğal kırık çizgiden yapılmasına özen gösterilir. Meyve sapı mutlaka meyve üzerinde olmalıdır. Hasadın sabahın erken saatlerinde yapılmaması da ayrıca önemlidir, zira bu saatlerde bitkiler çok gevrektir, hasat sırasında bazı zararlanmalar söz konusu olabilir. Hasat sıklığı genelde haftada birdir. Hasat edilen biberler 1-3 hafta arasında saklanabilirler. Bu arada ortam koşullarına bağlı olarak % 10 ağırlık kaybına uğrar ve porsur. Pörsümemesi için 1-
Ülkemiz seralarında ince sivri-35'den 4 ton/dekar, Çarliston 52'den 4.5 ton/dekar ürün alınabilmektedir. Fakat seralarımızdaki biber veriminin ortalama 2 ton/dekar civarında olduğu da bilinmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder