Azotlu gübreler
Toprağa verilen azotlu gübrelerle gereksinme duyulan miktarlarda azotu toprağa sağlama olanağı vardır. Azotlu gübreler işletme içerisinde elde edilebildiği gibi (örneğin ahır gübresi vb) sentetik olarak da yapılmakta ve azotlu kimyasal gübreler adı altında satılmaktadır (Çizelge 1). Azotlu gübrelerin toprağa verilecek cins ve miktarları çeşitli etmenler dikkate alınarak belirlenmektedir. Bu etmenler toprak, bitki ve iklim olmak üzere başlıca üç grup altında toplanmaktadır.
ÇİZELGE 1 . Azotlu gübreler ve bitki besin maddeleri kapsamları
Gübrenin Adı | Bitki besin maddeleri, % | ||
N | P2O5 | K2O | |
| Azotlu organik gübreler | ||
Kurutulmuş kan | 8.0-14.0 | 0.3- 1.5 | 0.50-0.80 |
Balık unu, kuru | 6.5-10.0 | 4.0- 8.0 | az miktarda |
Pamuk tohumu küspesi | 6.0- 9.0 | 2.0- 3.0 | 1.0- 2.0 |
Kemik un | 0.7- 5.3 | 17.0-30.0 | — |
Sığır gübresi | 1.2- 2.0 | 1 .0- 2.0 | 2.0- 3.0 |
Tavuk gübresi | 5.0- 6.0 | 2.0- 3.0 | 1.0- 2.0 |
| Azotlu kimyasal gübreler | ||
Üre, CO(NH2)2 | 42-45 | | |
Kalsiyum siyanamid, (CaCN 2) | 20-22 | | |
Amonyum sülfat, (NH<)2SO4 | 20.5 | | |
Sodyum nitrat, NaNO3 | 15.5-16.5 | | |
Kalsiyum nitrat, Ca(NO3)3 | 13.0-15.5 | | |
Amonyum sülfat-nitrat | 26.0 | | |
Amonyum nitrat | 33.0-35.0 | | |
Amonyum klorür | 26.2 | | |
Susuz amonyak | 82.2 | | |
Potasyum nitrat | 14 | 0 | 45.0 |
Potasyum amonyum nitrat | 16 | 0 | 27.0 |
Potasyum sodyum nitrat | 14-15 | 0 | 10.0-13.0 |
Monoamonyum fosfat | 12 | 61.0 | 0 |
Diamonyum fosfat | 21 | 53.0 | 0 |
Amonyaklaştırılmış süperfosfat | 3-5 | 16.0 | 0 |
Nitratlaştırılmış süperfosfat | 5-6 | 16.0-17.0 | 0 |
Ammo-Fos | 11 | 45-48 | 0 |
Ammo-Foska | 12 | 24 | 12 |
Nitrofoska | 15 | 30 | 15 |
Azotun bitki gelişmesine etkileri
Azotun bitkilerin karbonhidrat kapsamları üzerine etkisi:
Yapılan araştırmalar gelişme ortamına verilen azot miktarı artırıldıkça, bitkilerin karbonhidrat kapsamlarının azaldığını göstermiştir. Örneğin Baumeister (1939) toprağa artan miktarlarda azot vermek suretiyle yaptığı araştırmada buğday danesinde yüzde azot miktarının arttığım buna karşın yüzde nişasta miktarının azaldığını saptamıştır. Bu durum toprağa verilen azota bağlı olarak bitkinin vejetatif gelişmesini artırabilmek için fotosentez sonucu oluşan karbonhidratları kullandığı şeklinde açıklanmıştır.
Bitkilerde azot-karbonhidrat dengesinin önemli dolaylı etkileri vardır ve bunlar üzerinde aşağıda durulacaktır. Özellikle şeker üretiminde kullanılan bitkilerde azotun etkisi çok önemlidir. Genel olarak belli bir düzeyin üzerinde azot, şeker pancarının şeker kapsamı üzerine olumsuz yönde etki yapmaktadır. O nedenle çoğu ülkelerde şeker pancarının pazar değeri pancar ağırlığına göre değil pancarın içerdiği yüzde şeker miktarına göre belirlenmektedir.
Azotun bitki suyu (Succulence) üzerine etkisi:
Başka koşulların da uygun olması halinde azot, bitkilerde daha fazla hücre ve protoplazmanın oluşmasını sağlar. Böyle hallerde oluşan hücreler ince duvarlı ve büyük olurlar. Örneğin Letham (1961) azotlu gübre verilmiş elma ağaçlarından elde olunan elmalarda hücrelerin azollu gübre verilmemiş olanlardakine göre çok daha büyük olduğunu saptamıştır. Azotun protoplazma miktarını artırması ve protoplazmanın da su kapsamının yüksek olması nedeniyle azot dolaylı olarak bitki suyu (succulence) üzerine olumlu yönde etki yapmaktadır.
Azotun bitki suyu üzerine etkisi özellikle lif bitkilerinde çok daha önemlidir. Kenevir bitkisinde azot, lif hücrelerinin ince duvarlı, büyük ve bol protoplazmalı olmasını sağlayarak lifin kırılmağa karşı daha az dayanıklı olmasına yol açar. Kuşkusuz bu, istenilmeyen bir durumdur. Azotlu gübre lif bitkilerinin ürün miktarını artırırken, yüzde lif oranının düşmesine de yol açar. Yeterli düzeyin üzerindeki azot lif bitkilerinde uzunluk, çap, kırılmağa karşı direncin azalması vb gibi lif niteliğini olumsuz bir şekilde etkiler.
Azotun kök gelişmesi ve tepe / kök oranı üzerine etkisi:
Bitkilerin tepe ve kök gelişme oranlan üzerine azotun etkisi aynı değildir.
Genel olarak toprağa verilen azot miktarı ile ilgili olarak bitkinin tepe gelişmesi kök gelişmesine göre çok daha fazladır. Yeterli düzeyde azot bulunmayan ortamda bitkilerin kökleri uzun, ince ve çok az dallanmış olmasına karşın, azotun ortamda yeterli olması halinde kökler kısa, kalın ve iyi dallanmış bir gelişme gösterir. Bu durum yüksek düzeyde azotun, bitkilerde hormon miktarı üzerine olumlu yönde etki yapması ile açıklanmıştır. Bitkilerde hormon miktarının yükselmesi kökün yana doğru, daha iyi dallanarak gelişmesini sağlamaktadır.
Şekil 1. Mısır bitkisinin tepe ve kök ürün miktarları üzerine asit tepkimeli toprağa artan miktarlarda verilen azotlu gübrenin ve kirecin etkileri (Kaçar ve ark 1973)
Azotlu gübrelerin kültür bitkilerinin tepe ve kök gelişmeleri üzerine olan etkileri, çok sayıda literatür bildirişleri de dikkate alınmak suretiyle özet olarak şu şekilde açıklanabilir:
Genellikle yarayışlı azot yönünden yoksul olan ortamda yetiştirilen bitkilerde kök sistemi göreli olarak daha iyi gelişmekte ve toprak üstü organlarında gelişme az olmaktadır. Bitkiye yarayışlı azotun fazlaca bulunduğu ortamda ise kökün göreli olarak daha az gelişmesine karşın bitkinin toprak üstü organları daha fazla gelişmektedir. Bunun bir sonucu olarak azot yönünden yoksul ortamlarda yetiştirilen bitkilerde tepe/ kök ürünleri oranı küçük ve azotça varsıl ortamlarda yetiştirilen bitkilerde ise tepe/kök ürünleri oranı yüksek olmaktadır. Azot yönünden yoksul ortama azottun gübre olarak verilmesi sonucu bitkinin toprak üstü organları ile kök ürünü aynı şekilde artmakta fakat toplam bitki ağırlığı içerisinde kökün ağırlığı göreli olarak daha az yer tutmaktadır. Başka bir deyişle azotun verilmesi sonucu köke göre bitkinin toprak üstü organları daha fazla gelişmektedir. Ortama verilen azotun miktarı artırıldıkça bitkinin kök gelişmesi de bununla ilgili olarak azalmakta ve dolayısıyla tepe / kök ürünleri oranı artmaktadır. Fakat belli bir düzeyden sonra azot bitkinin toprak üstü organları ile kök gelişmesi üzerine karşıt yönde etki yapmakta toptan gelişme gerilemektedir.
Brouyer (1962), Hoagland'in besin çözeltilerini kullanmak suretiyle mısır bitkisinde tepe ve kök gelişmesi üzerine azotun etkilerini yaptığı bir seri araştırmalarla saptamıştır. Yeteri kadar bol bitki besin maddeleri kapsayan besin çözeltisinde yetiştirilen mısır bitki-
sinde üç hafta süre ile tepe / kök oram değişmeden kalmıştır. Azotsuz Hogland besin çözeltisi kullanıldığı zaman kök gelişmesi tepe gelişmesine oranla büyük artış göstermiş ve bunun bir sonucu olarak tepe/ kök oranı hızla küçülmüştür. Azot kapsamayan besin çözeltisine azot verildiği zaman kök gelişmesi hemen durmuş ve tepe / kök oranı aşağı yukarı,3 oluncaya değin tepe gelişmesi hızlanmıştır. Brouyer (1962) göreli ve mutlak kök gelişmesi üzerine azotun etkilerini tepe ve kökün azota (ve tüm başka elementlere) ve karbonhidratlara karşı yarışmalarıyla açıklamıştır. Bu yarışmaya karbonhidratların sentezini etkilemesi nedeniyle ışığın miktarı, intensitesi ve sürekliliği de önemli etki yapmaktadır. Aşırı azot noksanlığı gösteren bitkilerde protein sentezinin ve büyümenin gerilemesi nedeniyle tepe ve kökün her ikisinde de fazlaca karbonhidrat bulunur. Azot noksanlığı gösteren bitkilerin geliştikleri ortama N verildiği zaman önce bitki kökünün gelişmesi ortama verilen N'e yakınlığı nedeniyle hızla artmaktadır. Yeteri kadar azotun ortama verilmesi halinde ise bitkinin tepe organları gelişmeğe başlamakta ve sentezlenen karbonhidratlara yakın olması nedeniyle de tepe gelişmesi kök gelişmesine oranla hızla artmaktadır.
Azotun bitki gereksinmesinin çok üzerinde bulunması halinde tepe gelişmesi için bitki, oluşan karbonhidratların tamamına yakın bir bölümünü kullanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak yok denecek kadar az miktarda karbonhidrat köke taşınır. Yeteri kadar karbonhidrata sahip olmayan bitki kökünde ise gelişme büyük ölçüde geriler.
Azotun dane ve meyve verimi üzerine etkisi:
Azot düzeyi yüksek olan ortamlarda yetişen bitkilerde vejetatif gelişmenin fazla olmasının bir sonucu olarak azot dane ve meyve verimini olumsuz yönde etkiler. Ortamda azotun gereksinme duyulan düzeyden az olması dane ve meyve verimini yine olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar toprağa verilen azot miktarı arttıkça dane / sap oranının azaldığını göstermiştir. Azot gereksinmesi yüksek ve düşük olan bitkilerde, toprağa artan miktarlarda verilen azotun dane ve meyve verimi üzerindeki etkileri arasında kuşkusuz bir ayrım olacaktır.
Azotun bitkilerde yatma üzerine etkisi:
Ortamda gereksinme duyulan miktarın üzerinde azotun bulunması bitkilerin yatmasına yol açar. Bu durum azotun sap, dal, yaprak gibi vejetatif organlarının fazlaca gelişmesi ile yakından ilgilidir. Bir görüşe göre fazla azot bitkilerin kırılmağa karşı dirençlerini de azaltmaktadır.
Yatma özellikle tahıl bitkilerinde önemli bir sorundur. Yatma gösteren tahıl bitkilerinde sap hücrelerinin ince duvarlı ve büyük
olduğu görülmüştür. Tahılda yatmayı önlemek için: (a) Yatmağa dayanıklı çeşitler yetiştirilmekte, (b) Hormon ve benzeri kimyasal maddeler uygulanmak suretiyle bitkinin vejetatif gelişmesi önlenmekte, ve (c) Azotlu gübreler yeteri düzeyde ve olabildiği kadar geç, başlık gübre olarak kullanılmaktadır.
Azotun hasat zamanı üzerine etkisi:
Ortamda bulunan fazla azot, hasat zamanının gecikmesine yol açmaktadır. Örneğin Stakman ve Aamodt (1924) yüksek düzeyde azotlu gübrenin tahılda hasat zamanının 7-10 gün uzamasına yol açtığını saptamışlardır. Hasat zamanının gecikmesi yağışların erken başladığı ve ilk donun erken görüldüğü yörelerde özellikle önemlidir. Bu arada pazarlama ve olgunlaşma yönünden kimi meyveler için hasat zamanı üzerinde önemle durulur.
Sıcak günlerde olgunlaşan şeftalinin pazar değeri yüksek olmaktadır. Ortamda fazla azotun bulunması meyvelerin olgunluk dönemini uzatmakta ve bu durumun olumsuz etkileri görülmektedir.
Tarla bitkilerinde hasat zamanı ile meyvelerin olgunluğa erişme zamanı üzerine azotun etkisi değerlendirilirken: (a) Toprağın azot durumu, (b) Toprağa verilecek azot miktarı, (c) Azotun toprağa verilme zamanı ve (d) Bitkinin özelliği dikkate alınmalıdır.
Bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılığı üzerine azotun etkisi:
Bitki ve çevre koşullarına da bağlı olmak üzere azot, bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılığı üzerine etki yapmaktadır. Yapılan araştırmalar kimi hallerde ortamda fazla miktarda bulunan azotun bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılıklarını azalttığını göstermiştir. Kimi denemelerde bunun tam karşıtı sonuçlar alınmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder