', ' öğrenmeye hoşgeldiniz: ARPA

15 Ekim 2007 Pazartesi

ARPA

1
ARPA

Arpa buğdayla beraber dünyanın en eski kültür bitkisidir. Tarih öncesi devirlerinde ilk kültür bitkisi olan arpayı insanlar besin olarak kullanmışlardır. Bugün bile, buğdayın ekilemediği kutup bölgeleri ve yüksek dağlık bölgelerde arpa ekilerek besin maddesi olarak kullanılır. Ayrıca, Tibet yaylası, Çin, Kore ve Japonya nın bazı bölgelerinde çeltik ile birlikte çıplak daneli arpa yetiştirilerek oradaki halkın besin kaynağını oluşturur. Arpanın unundan ekmek yapıldığı gibi, irmik, unundan yine ayrıca çorba, hamur işleri ve bazı memleketlerde (ersatz) kahvede yapılır.
Arpanın en önemli tüketim alanı hayvan yemi ve bira yapımıdır. Bir çok yerlerde arpa hayvan yemi olarak yulafa tercih edilir. Bu arpanın hayvanı sıcak tutarak yağ yaptığı ile izah edilir. Genellikle dünyada arpanın en çok kullanıldığı alanlardan biride bira yapımıdır. (1)

Arpanın Tarihçesi ve Kökeni
Arpanın yetiştirilmesi çok eskidir. Eski Mısırlılar dört sıralı, altı sıralı çıplak arpayı çok iyi tanırlar ve yetiştirirlerdi, özellikle çıplak arpanın Mısırda yetiştirilmesi çok eskidir. Heredot ve Plinus a göre Mısır lılar arpadan bir nevi içki elde ederlerdi. Yunanlılar Mısırlılardan cüzzam görülmesini bu içkiye atfederlerdi.
Arpa İbraniler tarafından yetiştirilmiş ve ekmeği İbrani fakirleri için sembol olmuştur. Hayfa ve Kudüs arasındaki Gezer mevkiinde yapılmış olan kazıların her tabakasında buğday ile birlikte arpayada rastlanmıştır.
Babilonyalılarda arpayı tanır ve yetiştirirlerdi. Babilonyada arpanın İsa nın doğumundan 3000 yıl önce yetiştirilmiş olduğu buralarda bulunan izlerden öğrenilmektedir.
Arpanın Doğu Asyada da yetiştirilmesi eskidir. Burada kral tarafından kutsal sayıldığı için belli bir tören gördükten sonra halk tarafından ekilirdi.
Arpaya Yunanistan da yapılan tarihi kazılarda buğday ile birlikte rastlanılmıştır. Bu sebeple eski Yunanlılarında arpayı tanıdıkları ve yetiştirdikleri böylece öğrenilmektedir. Homer eserlerinde arpadan bahsettiği gibi Heradot ve Theophrast da arpanın muhterif çeşitlerinden Artemidor ise İsa nın doğumundan iki yüz yıl sonra yazmış olduğu eserinde tanrının kullarına ilk önce arpayı sunduğunu yazmıştır.
Arpa Romalılarca da tanınırdı. Romalılar iki sıralı arpayı yazlık ve çok sıralı olanları da kışlık olarak yetiştirirlerdi. Romalı Collomeller eserinde arpayı iki sıralı ve altı sıralı arpa olarak ayırmış ve iki sıralı arpayı gerek tanesinin iriliği ve gerekse unun beyazlığı dolaysıyla yetiştirme tekniğinden bahsetmiştir.
Güney Fransa da yapılan araştırmalar da arpa şist tabakaları üzerinde resmedilmiş olarak bulunmuştur. Bunun Renntier zamanının Glyptisch devrine ait olduğu ve bu suretle arpanın burada da çok eskiden beri yetiştirilmiş olduğu öğrenilmiştir.
Arpanın İtalya da Mondsee de su üzerinde mesken kurma devrinde mevcut olduğu yapılan araştırmalarla meydana çıkarıldığı gibi Roben Hausen de yaptığı araştırmalar da Taş devrine ait başaklar bulmuştur. (5)
Arpanın kökenine gelince De CANDOLE, KÖRNCKE, VAVİLOV ve diğer araştırıcılar adına Ön-Asya denen ve içerisinde Anadolu, Suriye, Filistin, Irak, İran Afganistan, Hindistan ın kuzeyi ve Pamir yaylasının teklerinin bulunduğu geniş bir bölgeyi kaplar. (1)
Kültür arpasının orjini Ege ve Doğu Akdeniz çevreleridir. Çünkü iki sıralı arpaların yabani türü olan Hordeum spontaneum Koch bütün orta doğuda H. agriocrithon Aberg ise Doğu Anadolu da Kafkasya da ve Afganistan da bol olarak bulunmaktadır.
Ege bölgemizin arpaları birinci Dünya savaşına kadar İzmir arpası adı ile Dünyaca tutulan altı sıralı düz kılçıklı arpalardır o zamanlar İzmir arpası İngiliz viskisinin ana maddesini
2

oluştururdu. Ege den Kaliforniya ya götürülen İzmir arpası burada Japon arpası ile melezlenip ünlü Atlas arpası elde edilmiştir. Bugünde Kaliforniya da geniş ekimi yapılan bu arpa İngiliz biracılığını beslemektedir. Dünyaca ünlü arpa koleksiyonları içinde Ege ve Küçük Asya arpaları önemli yer tutmaktadır. (2)

Arpanın Botanik Olarak Sınıflaması
Botanik olarak sınıflamada sistematik botanikten yararlanılır. Buna göre arpa aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.

ALEM :PLANTEA (bitkiler)
ALTALEM :EMBRYOPHYTA (embriyolu bitkiler)
BÖLÜM :SPERMATOPHYTA (tohumlu bitkiler)
ALTBÖLÜM :ANGIOSPERMAE (kapalı tohumlar)
SINIF :MONOCOTYLEDONE (tek çenekliler)
TAKIM :GRAMINALES (buğdaylar)
FAMİLYA :GRAMINEAE (POACEAE) (buğdaygiller)
ALTFAMİLYA :FESTUCOIDEAE (yumak otları)
CİNS :HORDEUM (arpa)
TÜR :VULGARE (5)

Kültür arpaları (Hardeum Vulgare) beş varyete grubunda toplanabilir. Kültür arpalarını kromozom sayısı 2n=14 dür.

1- Hordeum vulgare conv. distichon (iki sıralı arpa)
2- “ “ “ hexastichon (altı sıralı arpa)
3- “ “ “ intermedium
4- “ “ “ labile
5- “ “ “ deficiens

Ekonomik olarak dünyada üretilen arpalar ilk iki grupta toplanır. Dünya arpalarının yarısından çoğu Hardeum vulgare conv. distichon (iki sıralı) grubunda bulunur. Türkiye arpalarının %70 den fazlası bu gruba girer. Dünyada yetiştirilen altı sıralı arpalarda Hordeum vulgare hexastichon grubunda toplanmıştır. Diğer üç grubun üretim yönünden ekonomik önemi yoktur.
Tane yönü bakımından arpalar üç grup altında toplanır.

1-Beyaz arpalar:
Kavuzlarda ve tanenin diğer katlarında renklilik bulunmayan arpalara beyaz taneli arpalar denir. Tane rengi yönünden dünyada en çok kültürü yapılan arpalar bu gruba girer.

2-Koyu renkli arpalar:
Kavuzlarda, meyve kabuğunda, aleuron da renk pigmentleri lokalize olmuştur. Tane renkli görülür. Siyah renk genellikle hakimdir.

3-Çakır arpalar:
Meyve kabuğu özellikle aleuron katı renkli olan arpalara çakır arpa denir. (6)



3

Arpa Çeşitlerinin Türkiye de Dağılışı
1992 yılında üretim programında yer alan arpa sayısı 9 iken 1999 yılında 39 olmuştur. Hem yemlik hem de maltlık özelliklerde olan bu çeşitlerin biran önce çiftçilerin kullanımına sunulmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.
Türkiye de tescilli ya da üretim izinli arpa çeşitleri sayısı (çizelge 7) de verilmiştir. (3)
İki sıralı ekolojik bölgelerimiz dikkate alınarak arpa çeşitlerinin, bölgelere dağılışı aşağıdaki gibi olmalıdır.

1-İki sıralı beyaz taneli düz kılçıklı kışa dayanıklı yatmayan arpaların ekileceği bölgeler: Orta Anadolu ve geçit bölgeleri, Doğu Anadolu bölgeleri. Orta Anadolu ve geçit bölgelerinde iki sıralı beyaz arpaların yayılması Tokak arpa çeşidi ile olmuştur.

2-Altı sıralı beyaz taneli arpaların ekileceği en uygun bölgeler: Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı bölgeleri

3-Altı sıralı beyaz taneli sık başaklı arpalar ise Karadeniz kıyı bölgelerine daha uygundur. (6)

Yurdumuzda yetiştiriciliği yapılan bazı arpa çeşitleri ve özellikleri şöyle sıralana bilir.
1-İki Sıralı Arpa Çeşitleri:
a-Tokak 157/37: 1937 yılında Ankara Zirai Araştırma Enstitüsünde seleksiyon metodu ile ıslah edilmiştir.
b-Yerçil 147: 1956 yılında Eskişehir Zirai Araştırma Enstitüsünde introdiksiyon metodu ile geliştirilmiş bir arpa çeşididir.
c-Cumhuriyet 50: 1957 yılında Eskişehir Zirai Araştırma Enstitüsünde melezleme ile elde edilmiş bir arpa çeşididir.
d-Kaya 7794: 1971 yılında Ege Bölge Zirai Araştırma Enstitüsünde seleksiyonla ıslah edilmiş bir arpa çeşididir.
e-Amidiye-85: 1972 yılında Eskişehir Batı Geçit Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilmiştir.
f-Bülbül 89: 1985 yılında Ankara Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilmiştir.

2-Altı Sıralı Arpa Çeşitleri:
a-Zafer 160: 1932 yılında Yeşilköy Zirai Araştırma Enstitüsünde seleksiyon metodu ile ıslah edilmiştir.
b-Yeşilköy 387: 1962 yılında Yeşilköy Zirai Araştırma Enstitüsünde melezleme ile ıslah edilmiş bir çeşittir.
c-Gem 8839: Ege Bölge Zirai Araştırma Enstitüsünde 1970 yılında introdiksiyon yöntemi ile geliştirilmiş bir çeşittir.
d-Yıldırım: 1982 yılında Edirne Zirai Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilmiştir.
e-Erginel 90: 1986 yılında Batı Geçit Tarımsal Araştırma Enstitüsü (Eskişehir) tarafından ıslah edilmiştir. (2)






4
TÜRKİYE DE TESCİLLİ YA DA ÜRATİM İZİNLİ ARPA ÇEŞİTLERİ

Tür Tescilli Üretim İzinli Toplam

Arpa 36 3 39

Kaynak: 28 Ağustos 1999 Tarih ve 23.800 Sayılı Resmi Gazete
Çizelge 7

Isparta da İçin Önerilen Arpa Çeşitleri
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün nisan 2002 tarihinde yayınladığı arpa tohumluğu dağıtım sisteminde Isparta için önerilen çeşitler aşağıda çıkarılmıştır.
1-Yarı taban ve kıraç alanlarda kışlık ekimlerde
Tokak 157/37, Tarm-92,
2-Yağışı yüksek veya sulu yerlere
Erginel 90
3-Taban, yarı taban, sulu
Bülbül-89, Cumhuriyet-50
4-Yarı taban ve kıraç alanlarda kışlık ekimlerde
Orza-96
5-Sulanmayan alanlara
Efes-3, Efes-98, Şerifehanım-98, Karatay-94
6-Yağışı yüksek ve sulu yerlere
Kaya, Akhisar-98, Kral-97
7-Taban yarı taban alanlarda kışlık ekimlerde
Kalaycı-97, Yesevi-93
8-Taban ve yarı taban alanlarda
Çetin-2000, Anadolu-98

Dünyada Arpa Ekiliş Üretim ve Verimi
Dünya tahıl ekişleri içersinde arpa ekilişteki 10.8 lik pay ile buğday mısır ve çeltikten sonra dördüncü sırada yer alır. Son 40yıl içersinde dünya arpa ekim alanı üretimi ve veriminde önemli artışlar olmuştur. (çizelge 1) 1948-52 yılları arası ortalaması dünyada arpa ekim alanı 52.4 milyon ha iken 1994 yılında 69.4 milyon ha ulaşmıştır. Son 40 yılda dünya arpa ekim alanı yaklaşık iki katı bir artış göstermesine karşın üretimde artış 3 katı olmuştur. 1948-52 yıllarında 59.3 milyon ton olan arpa üretimi 1994 yılında 142.7 milyon tona yükselmiştir. Çizelge 1 in incelenmesinde görülebileceği gibi arpa üretiminin dünyada bugünkü yerini bulmasında ekim alanı gelişmesi yanında birim alan veriminin yükselmesinin önemli bir yeri vardır. 40 yıl önce 113 kg/da olan arpa verimi bugün 206 kg/da yükselmiştir.










5
ÜRÜN EKİM ALANI ÜRETİM VERİM
Milyon ha
1948-52 100 1994 % 1994 Dünya Tahıl Ek. Aldığı Pay % Milyon Ton 1948-52 100 1994 % 1994 Dünya Tahıl Ek. Aldığı Pay kg/ha 1948-52 100 1994 %
1948-1952 1994 1948-52 1994 1948-52 1994

Buğday 173,3 220,6 127,3 34,3 171,2 541,2 316,1 29,9 989 2458 248,5
ARPA 52,4 69,4 132,4 10,8 59,3 142,7 240,6 7,8 1132 2056 181,6
Yulaf 54 18,1 33,6 2,8 61,7 28,9 46,8 1,6 1143 1594 139,4
Çavdar 38,56 10,4 27,0 1,6 37 22,6 61,1 1,2 959 2166 225,8
TOPLAM 318,3 318,5 95,7 49,5 329,2 735,4 223,3 40,5
Mısır 88,3 136,2 194,3 21,2 139,9 514,5 367,7 27,8 1584 3776 238,3
Çeltik 102,3 104,4 102,0 16,2 167,3 226,1 135,1 12,5 1631 2166 132,8
Darı 37,7 ____
5,8 26,4 1,5 700
TOPLAM 190,6 278,3 256,3 43,2 307,2 1004,6 41,8
D.TAHILLAR 45,4 ____
7,3 70,6 17,7
G.TOPLAM 603 642,2 106,5 100 684,2 1810,6 264,6 100
Çizelge 1



Kıtalara ve başlıca arpa üreten ülkelere ilişkin 2002 yılı üretim miktarı (çizelge 2) de gösterilmiştir. Kıtalar arasında en yüksek üretimi 49.5 milyon ton ile Avrupa sağlar. Bu üretime ulaşmasında Avrupa da ortalama arpa veriminin 378 kg/da ile diğer kıtalar içersinde en yüksek düzeyde bulunmasındandır. Avrupa dan sonra 2. Yeri 16.5 milyon ton ile Rusya almaktadır. (2)

2002 Yılında Kıtalar ve Başlıca Arpa Üreten Ülkelerin Üretim Miktarları

ÜLKE ADI BUĞDAY ARPA MISIR
ÇİN 90,0 2,6 122,0
AVRUPA BİRLİĞİ 104,6 49,5 40,1
HİNDİSTAN 72,0 2,6 12,0
A.B.D. 48,0 5,8 248,0
RUSYA 42,0 16,5 -
KANADA 22,0 12,7 9,5
AVUSTRALYA 19,0 6,0 0,5
UKRAYNA 18,0 8,2 3,2
ARJANTİN 14,5 0,5 12,0
DİĞER 144,6 35,1 165,2
DÜNYA TOPLAMI 574,7 139,5 612,5
KAYNAK:1) IGC/AĞUSTOS, 2002
(12)
Çizelge 2


Türkiye de Arpa Ekiliş Üretim ve Verimi
Arpa Türkiye de yetiştirilen tahıllar içinde ekilişte ve üretimde %29,5 pay ile buğdaydan sonra ikinci sırayı yer alır. Ülkemizde yıllara göre arpa ekim alanı (çizelge 3) verilmiştir. Arpa ekim alanı 1993 de 3.485.000 ha iken 1998 yılında 3.750.000 ha ulaşmıştır. Bu artış buğdaya zarar veren süne ve kımıldan kaçınmak daha kısa sürede olgunlaştığı için ekim nöbetlerinde tercih edilmesi ve arpaya verilen yüksek desteklemek alımlarından yararlanmak düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
6

Ülkemizde yıllara göre arpa üretim miktarları ve verimleri (çizelge 4) gösterilmiştir. 1993-1998 yılları arasında üretim daha çok ekim alanlarındaki artışa paralel olarak artış göstermiştir. Arpa toplam üretimi 1993 ile 1998 yılları arasında 7 milyon-9 milyon ton arasında değişmiştir.
Arpa verimleri yıllara göre değişiklik göstermiş ve 2000-2400 kg/ha arasında gerçekleşmiştir. Üretim miktarı ve verimde yıllara göre değişiklik olmakla birlikte azda olsa sürekli bir artışın olduğu görülmektedir. (3)


1979-1999 Yılları arasında Ekilen Alan,Üretilen Arpa Miktarı ve Verim Miktarları

YIL EKİLEN ALAN (HA) ÜRETİM (TON) VERİM (kg/Ha)

1979 2 800 000 5 240 000 1 871
1980 2 800 000 5 300 000 1 893
1981 2 965 000 5 900 000 1 990
1982 3 137 000 6 400 000 2 040
1983 2 900 000 5 425 000 1 871
1984 3 250 000 6 500 000 2 000
1985 3 350 000 6 500 000 1 940
1986 3 343 000 7 000 000 2 094
1987 3 314 000 6 900 000 2 082
1988 3 445 000 7 500 000 2 177
1989 3 440 000 4 500 000 1 308
1990 3 350 000 7 300 000 2 179
1991 3 450 000 7 800 000 2 260
1992 3 440 000 6 900 000 2 006
1993 3 485 000 7 500 000 2 152
1994 3 500 000 7 000 000 2 000
1995 3 525 000 7 500 000 2 128
1996 3 650 000 8 000 000 2 192
1997 3 700 000 8 200 000 2 216
1998 3 750 000 9 000 000 2 400
1999 3 650 000 7 700 000 2 145

7
Isparta da Arpa Ekiliş Üretim ve Verimi
Isparta ilinin yüz ölçümü 893.307 ha olup bunun %40 nı orman alanı %8 ini su yüzeyi ve %28 ini tarım alanı oluşturmaktadır. Tarım alanının toplam 157.359 ha ise tarla bitkileri yetiştirilmekte olup bunun %56 sında buğday ve arpa üretimi söz konusudur. Isparta da yıllara göre arpa ekim alanı (ha), verim (kg/ha) ve üretim miktarları (çizelge 5) verilmiştir.
2000 yılında ise ilçelere göre ekim alanı verim ve üretim miktarları (çizelge 6) verilmiştir. Tabloda da görüldüğü gibi en fazla Yalvaç ilçesinde yapılmakta olup bunu Şarkikaraağaç ve Gelendost ilçeleri izlemektedir. (4)

Isparta'da Yıllara Göre Arpa Ekim Alanı (ha) Verim (kg/ha) Üretim (ton) Miktarları

Yıllar Ekim Alanı (ha) Üretim (ton) Verim (kg/ha)

1990 31 290 80 150 2 562
1991 30 798 74 678 2 425
1992 32 549 75 287 2 313
1993 32 890 79 436 2 415
1994 31 460 83 120 2 642
1995 31 570 81 621 2 586
1996 31 857 82 415 2 587
1997 35 755 99 296 2 777
1998 34 896 95 299 2 731
1999 34 930 96 698 2 768
2000 35 330 98 392 2 785
2001 35 410 92 896 2 623

Çizelge 5


2000 Yılı İlçelere Göre Hububat Ekim Alanı, Verim ve Üretim Miktarı

İlçe Ekim Alanı (ha) Üretim (ton) Verim (ton)

Merkez 2 970 7 234 2 436
Aksu 220 484 2 200
Atabey 1 470 4 410 3 000
Eğirdir 1 000 2 700 2 700
Gelendost 4 800 13 584 2 830
Gönen 3 000 9 000 3 000
Keçiborlu 3 200 9 780 3 050
Senirkent 2 600 7 820 3 008
Sütçüler 1 300 2 860 2 200
Ş. Karaağaç 6 500 16 640 2 560
Uluborlu 220 500 2 273
Yalvaç 7 750 22 500 2 903
Y. Bademli 300 900 3 000
Çizelge 6


8
Arpa Ticareti
Ülkemizde 1993-2001 yılları arasında arpa ihracat miktarları (çizelge 8) de verilmiştir. Arpa ihracat miktarlarına bakıldığında yıllara göre önemli farklılıklar gösterdiği dikkati çekmektedir.

Ülkemizde 1993-1999 Yılları Arasında Arpa İhracat Miktarları ve Değerleri
Yıllar 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999
Miktar (ton) 255 887 748 233 672 253 142 310 508 298 1 507 238 248 685*
Değer ($) 25 022 564 45 303 322 46 307 072 19 353 691 67 581 787 116 770 155 19 548 281
(*) İlk Sekiz aylık değer
Çizelge 8


Ülkemizde 1993-1999 yılları arasında arpa ithalat miktarları ve değerleri (çizelge 9) da verilmiştir. Türkiye arpa ithalat miktarları yıllara göre önemli değişim göstermiş 1998 yılında ithalat değerimiz en yüksek seviyeye yükselmiştir. İthal edilen arpaların büyük çoğunluğu yem sanayinde kullanıldığı gibi bira sanayinde de değerlendirilmiştir.
Arpa destekleme kapsamında olduğu için ülke içi ve dışı ile olan alım satımlarda TMO önemli bir yere sahiptir. Her ne kadar son zamanlarda TMO dışı kuruluşlarda etkin olmuşsa da TMO yine önemini korumaktadır. Anılan nedenler ve ayrıca TMO dışı kuruluşların stokların belirlenmesinin zorluğu da göz önüne alınarak burada yalnızca TMO stokları verilmektedir. (çizelge 10) 1993-99 yılları arasında arpa stoklarında üç katına yakın bir artış olmuştur. Aynı dönem içinde iç alımlarda da iki katına yakın bir artış gerçekleşmiştir. (çizelge 11) Ülke içi arpa talebi yıllara göre değişmekle beraber 7 milyon ton civarında gerçekleşmiştir (çizelge 12)
Ülkemizde üretilen arpa büyük oranda yemlik olarak değerlendirilmekte bir kısmı da malt olarak kullanılmaktadır.


1993-1999 Yılları Arasında Arpa İthalat Miktarları ve Değerleri
Yıllar 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999
Miktar 78 945 138 780 43 499 56 766 17 600 191 806 30 513*
Değer ($) 11 956 071 14 286 124 6 090 849 13 579 260 2 983 810 17 879 170 3 432 987
(*) İlk Sekiz aylık değer
Çizelge 9


Türkiye de Yıllara Göre TMO nun Ocak Ayı İtibarı İle Devir Stokları
Yıllar 1993 1994 1995 1996 1997 1998
1999
Miktar (ton) 392 945 1 057 077 1 162 321 67 939 488 561 1 368 934 940 473
Çizelge 10






9

TMO nun Arpa İç Alımları
Yıllar 1993
1994 1995 1996 1997 1998 1999
Miktar (ton) 1 058 349 1 099 943 74 306 622 938 1 841 043 1 914 001 819 228
Çizelge 11


Ülke İçi Net Arpa Talebi
Yıllar 1995 1996 1997 1998 1999*
Miktar (000 ton) 6 870 7 550 7 870 7 686 7 000
(*) Tahmini Değer
Çizelge 12



Fiyatlar
1993-2001 yılları arasında TMO tarafından arpaya uygulanan destekleme alım fiyatları (çizelge 13) de verilmiştir. Fiyatlar o yıldaki iç ve dış faktörler göz önüne alınarak verilmiş olan destekleme fiyatları olup piyasa da bu fiyatın altında ve üstünde fiyatlarda oluşmuştur.(3)


1993-2002 Yılları arasında TMO Tarafından Uygulanan Destekleme Alım Fiyatları
Yıllar 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2002*
Beyaz Arpa (kg/TL) 1 650 2 700 5 250 14 400 24 750 39 750 60 000 149 500
Siyah Arpa 1 550 2 520 4 900 13 500 23 100 37 100 56 000 138 000
(*) Başlangıç Fiyatı
Çizelge 13

Bazı bölgelerimize ait arpa üretiminin üretim girdileri (çizelge 14-15-16-17) de verilmiştir.(7)
Buna göre Isparta ilinde 2001 yılı itibarı ile 1 da arpadan elde edilen net gelir azami ve asgari olarak şu şekildedir. (çizelge 18) (8)

Isparta da 2001 Yılı İtibarı İle Bir da Arpanın Getirisi

VERİM kg/da ÜRÜN FİYATI (1000 TL) GAYRİ SAFİ GELİR ÜRETİM MASRAFLARI (milyon TL) NET GELİR milyon TL
Asgari Azami Asgari Azami Asgari Azami Asgari Azami Asgari Azami
KURU 180 350 110 185 35 102 30 78 5 24
SAMAN 300 500 50 75
Çizelge 18







14
Arpanın Bitki Özellikleri
Çimlenen bir arpa tanesi 5-8 kökçük verir. Bu kökçükler kısa bir zaman sonra yok olarak toprağa yakın boğumlardan meydana gelen kökler toprağın 25-30 cm derinliğinde yayılarak bitkiyi beslerler. Bir kısım kökler ise toprağın derinliklerine inerler.
Arpada kökün büyümesi ilk devreler de çok kuvvetlidir ve bu durum bitkinin başak çıkarmasına kadarda devam etmektedir. Arpada kökün ilk devreler de kuvvetli olarak büyümesinin sebebi diğer buğdaygillere nazaran yetişmesinin daha kısa olmasındandır. Arpa filizleri yeşil renktedir bazılarında ise menekşe renginde antosiyan lekelerine de rastlanır. Buğdaygiller içersinde en çok kardeşlenendir. Normal olarak 5-8 kardeş verir. Arpada dilcik ve kulakçık çok kuvvetli olarak gelişmiştir yaprakları diğer buğdaygillerden daha geniştir. Uzunluğu 13-23 genişliği ise 0.5-1.8 cm dir. Gövdesi ortalama 35-100 cm kadar boy alır. Genel olarak çok sıralı arpalar boyca iki sıralılardan daha kısadır.
Arpada başak beşinci bazen de sekizinci boğumdan sonra çıkar. Ortalama 8-15 cm boyundadır. İki sıralı arpalarda çok sıralılara nazaran daha uzundur. Başaklar başak ekseni üzerinde teker teker otururlar ve bir çiçeklidirler. Başak ekseni üzerindeki çiçeklerden yalnız ortadaki tane tutma kabiliyetinde ise başak iki sıralı aksi takdirde çok sıralıdır.
İki sıralı arpalarda döllenme açık olup yabancıdır. Döllenme sırasında havanın sıcaklığı düşük olursa çiçekler açamayacaklarından döllenme kendi kendisine olur. Döllenmenin açık ya da kapalı olması ıslah içinde önemlidir.(5)
Bir arpa tanesi genel olarak bir karyopsis ile ona dıştan yapışık bulunan iç kavus, kapçık ve başakçık ekseni kalıntısından oluşur. Çıplak arpa çeşitlerinde ise iç kavuz ve kapçık karyopsise yapışık olmadığından harman sonunda elde edilen ürün çıplak tanelidir. Gerek karyopsis gerekse kavuzların özellikleri çeşitlere göre az çok değişiklikler gösterir. Karyopsis en dışta meye kabuğu (pericarp) ve onun altında tohum kabuğu (testa) ile bunlar tarafından çepeçevre sarılan besi doku (endosperm) ve embriyoyu kapsar. Arpa tanesi yaklaşık 8-12 mm uzunluk, 3-4 mm genişlik ve 2-3 mm kalınlıktadır. Bu boyutlar çeşitlere ve özellikle iki ya da altı sıralı ve sık ya da seyrek başaklı oluşuna göre değişir. Bin tane ağırlığı 30-62 gr hektolitre ağırlığı 60-72 kg arasında bulunur. Bileşiminde yaklaşık %67-68 azotsuz ekstrak %9.5 ham protein %10-14 nem %3.9 ham selüloz %2.1 ham yağ ve %2.2 kül bulunur. Hazmolunur maddeler oranı ise %62.4 ekstrak maddeler %6.6 protein %1.9 yağ ve %1.3 selülozdur. (9)

Arpada Kalite Ölçütleri
Değişik tüketim alanlarının arpada kalite kavramları birbirinden ayrıdır. Örneğin insan beslenmesinde kullanıldığı yerlerde çıplak arpa kaliteli arpa sayılır. Yemlik ve biralık arpa tüketim çevreleri ise kavuzlu arpaları kullanırlar. İnsan beslenmesinde ise arpanın doğrudan kullanımı çok az olduğundan kalite kavramı yalnızca yemlik ve biralık arpa tüketicilerinin aradığı ölçütleri kapsamaktadır.
Yemlik arpada aranan en önemli özellikler başta verim olmak üzere yüksek protein ve düşük kavuz oranıdır. Ayrıca kılçığın dipten kırılır ve düz olması da istenir. Kavuz ve kılçık faktörleri bakımından çıplak arpalar daha elverişli görünürse de bunlarda verimin düşük oluşu geniş çaplı üretimlerini önlemektedir. Kılçığın dipten kırılması arpada hektolitre ağırlığını da yükseltir. Kılçığın çok dipten kırılması ise kavuzların uçtan yırtılmasına neden olur ki bu durumda üründe çıplak tane oranı da artar. Arpa tanesinde yaklaşık %7-15 ağırlığı olan kavuzun besleme değeri de düşüktür. Yemlik arpada kavuz oranının düşük olması istenir. ancak yemlik arpanın kolay sindirile bilmesi için kavuzlu olması da gerekir. Biracılık yönünden iyi bir arpada, arpanın ölçütleri renk ve koku dolgunluk kılçıklılık durumu kırık tane oranı deneysel ölçütleri ise tane irilik oranı çimlenme gücü nem oranı protein oranı nişasta oranı ve kavuz oranı olarak sayabiliriz. Günümüzde bu ölçütlerin bir çoğu için ayrı kalite dereceleri de ortaya konmuştur. (9)
15

Biralık arpada başlıca kalite değerleri hektolitre ağırlığı en az 65 kg, %85 den fazlasının tane iriliği 2.5 mm den büyük, 1000 tane ağırlığı 36-48 gr, kavuz oranı %8-9, ekstrak oranı en az %65, protein oranı %8-12, çimlenme hızı %90 nın üzerinde nem oranı %12-13 ve tane kesiti tam unlu olmalıdır. (10)

Arpa Standardizasyonu
Dünyada arpa standardizasyonu buğdayda olduğu kadar gelişmiş değildir. Ülkeler değişik faktörleri göz önünde bulundurarak arpa ürünlerini sınıflandırırlar. Örneğin A.B.D de arpalar tane rengi ve ekolojik bölgesine göre beş sınıfa bu sınıflar ise hektolitre ağırlığı bulunacak sağlam taneler yüzdesi, yabancı madde, kırık tane, siyah tane yüzdelerine göre kalite derecelerine ayrılır.
Türkiye de arpanın tanımına sınıflandırma, derecelendirme, örnek alma, inceleme ve deneylerine piyasaya sunuluş ilkelerine ilişkin TS 4078 sayılı arpa standardı Mart 1983 de yayınlanmıştır. Bu standartta arpa buğdaygiller (gramineae) familyasının hordeum cinsinin iki sıralı (hordeum distichum L.) ve çok sıralı (hordeum vulgare L.) türlerine ait bitkilerin tohumlarıdır diye tanımlanmaktadır. Bu standart maltlık (biralık) ve yemlik arpaları kapsar. Tohumluk olduğu belge ile belirtilen arpaları kapsamaz. Maltlık ve yemlik arpa sınıflarının özellikleri (çizelge 19) de verilmiştir. (9)


Maltlık ve Yemlik Arpa Sınıflarının Özelliklerine Göre Dereceleri
ÖZELLİKLER MALTLIK YEMLİK
Dereceler Dereceler
1
2 3 1 2 3
Hektolitre ağırlığı (kg,en az) 69 67 65
Bindane ağırlığı (gr,en az) 45 43 40
>2.5 mm. Eleküstü( Ağırlıkca %) 85 80 75
<2.2 mm. Elekaltı ( Ağırlıkca% ) 2 4 6
Kavuz oranı ( Ağırlıkca % ) 8 10 12
Bozuk dane (en çok) Toplam (ağırlıkça %) 1 2 3 3 5 8
Rastıklı dane (sayı/kg) 15 25 40
Yabancı madde (ençok) Toplam (ağırlıkça %) 1 2 3 3 5 8
Pelenir (sayı/kg) 20 30 50 30 60 100

Kırık dane (ağırlıkça %) 3 5 8 5 10 15
Siyah arpa (ağırlıkca %) 0,5 1 2 3 5 8
Diğer tahıllar (ağırlıkça %) 2 3 5 5 10 20
Tip karışımı (ağırlıkça %) 2 4 6

Çizelge 19








16
Arpanın Adaptasyonu
Dünya arpa ekilişinin bir çoğu kuzey yarım kürededir. Norveç te 70 kuzey enlemine güney yarım kürede ise Arjantin de 45 derece güney enlemine dek arpa yetiştirilmektedir. Dikey olarak en fazla çıkabildiği yükseklik Himalaya dağlarının güney batı yönlerinde 4480 m dir. Bu değerler arpanın yeryüzünde yatay ve dikey olarak oldukça geniş bir alana yayıldığını göstermektedir. Ancak bu değerler arpanın soğuğa ve sıcağa çok dayanıklı olduğu izlemini vermemelidir. Enlem ve yükselti bakımından ekstremlere ulaşabilen arpa alanları arpanın yazlık ekildiği alanlardır.(9)
İklim İstekleri
Serin iklim tahılları içinde iklim istekleri en fazla olan cins arpadır. Çimlenme minimumu 3-5 C derece optimumu ise 20 C dir. Vejetasyon süresi ve toplam sıcaklık isteği, aynı yöredeki buğdaya göre daha azdır. Fazla soğuk ve fazla sıcak olmayan, bağıl nemi yüksek olan yerlerde yetişir. Vejatatif dönemde, sıcaklığı 0 C nin altına düşmeyen ve 18-20 C nin üstüne çıkmayan, bağıl nemi sürekli olarak %70-80 arasında bulunan yerler arpa için çok uygundur. Çıkışı izleyen 3-4 hafta içinde sıcaklık 6-16 C arasında, ortalama sıcaklık 10 C dolayında olmalıdır.
Fazla güneşlenme; düşük havanemin de zararlı, yüksek hava neminde yararlı olur. Sapa kalkma sırasında sıcaklık 10 C nin altına inmemeli ve 23 C üstüne çıkmamalıdır. Sıcak ve kurak havalı yerler de, çiçeklenme sırasındaki sıcak hava akımları (sam yelleri); döllenmeyi ve tana tutma oranını azaltır, verimi düşürür. Arpanın yüzlek olan kökleri, bu sırada toprağın oldukça derinliklerinde olan suyu alamadıklarından; bitkiler erken oluma geçer ve düşük verim getirir. Arpanın kurak ve yarı kurak bölgelerde yetişen çeşitleri varsada bunların verimleri, nemli bölgeler de yetişen çeşitlerine göre çok düşüktür.
Arpa, kurağa olduğu gibi düşük sıcaklıklara dayanamaz. Kışa ve kurağa en dayanıklı tipleri bile buğday düzeyinde dayanıklı değildir. Arpa çeşitlerinin çoğu –15 C yakınındaki kar örtüsüz, düşük sıcaklıklarda ölüme gider. Bu yüzden, arpanın kısık ekimi bir çok bölgelerde kısıtlıdır. Yazlık ekimi ise ancak yüksek nemli ve verimli topraklarda bol ürün getirir. Soğuk bölgelerde iki sıralı arpalar. Ilıman bölgelerde ise genellikle altı sıralı arpalar yetiştirilir. Yazlık ekimin zorunlu olduğu yörelerde ve durumlarda, arpa olabildiğince erken yazlık ekilmelidir.

Toprak İstekleri
Arpa, toprak istekleri en yüksek olan bitkiler arasındadır. Çiftçimiz, gübreleye bildiği; arpanın iyi yetiştiği verimli tarlalara “arpalık” adını verir. Uygun çeşitler ekilmek koşuluyla, arpa düzeyinde ürün verebilen kültür bitkisi pek azdır. Kökleri yüzlek olduğundan; bitki besin maddelerinin toprakta bol ve alınabilir durumda olmasını ister. En iyi arpa toprakları; havalanması iyi olan, organik maddesi %5 den az olmayan, reaksiyonu nötr olan tınlı topraklardır. Havalanması iyi olmayan yağışlı bölge topraklarında, verim ve özellikle tane kalitesi düşük olur. Su tutma kapasitesi düşük hafif kumlu topraklarda, bitki kuraktan zara görür; taneyi tam doldurmadan, zor oluma gider ve verimi düşer.
Arpa, asit topraklara duyarlıdır. Bununla birlikte toprakta orta derecede aktif kalsiyum bulunması durumunda Ph=5-6 olan hafif asit topraklarda arpa yetişebilir. Arpa tuza dayanıklılık bakımından başta gelen tarla bitkilerindendir. Kök bölgesindeki toprak solusyonun da tuz oranı %0.8-16 arasındaki tuzlu topraklarda arpa yetişebilir. Topraktan fazla tuz kaldırdığı için, sulu tarım alanlarının ekim nöbetinde arpanın önemli bir yeri vardır. Toprakların çoraklaşmasını ve alkalinleşmesini önler; toprak verimliliğini korur.



17
Ekim Nöbeti
Arpa toprakta bol ve alınabilir besin maddeleri istediğinden; ön bitkinin bıraktığı toprağın fiziksel, biyolojik ve kimyasal özelliklerinin bilinmesi önemlidir. Çiftlik ve ticaret gübresi verilmiş şekerpancarından sonra, arpa iyi yetişir. Toprakta fazla azot artığı bırakan ön bitki ve bu arda baklagil bitkileri; yemlik arpa için elverişli olup biralık arpa için elverişli değildir.
Genel olarak arpadan sonra yine arpa ya da öteki serin iklim tahılları ekilişi yaygın ise de, arpanın bir çapa bitkisinden sonra ekilmesi uygundur. Yonca ve üçgülden sonra da arpa ekilebilir. Özellikle birkaç yıllık yonca yetiştirilmiş tarlada, arpa çok yüksek verim getirir. Böyle bir ekim nöbetinde; bol ve kaliteli (yüksek proteinli) yemlik arpa elde edilir.
Kışlık arpa, serin iklim tahılları içinde en erken oluma ulaşan, tarlayı erken boşaltanıdır. Bu nedenle; hasadından sonra aynı tarlaya ikinci bir ürünü yazlık ekme olanağı verir. Uygun yörelerde yılda iki ürün kaldırmak amaçlandığında; arpa, yılın birinci ürünü olarak göz önünde bulundurulması gereken bir bitkidir. Ayrıca, tuza dayanıklı olduğundan ve topraktan fazla tuz kaldırdığından sulu tarım alanlarının ekim nöbetinde arpanın vazgeçilmez bir önemi vardır. (9)

Gübreleme
Arpanın birim alandan kaldırdığı bitki besin maddeleri miktarı yüksektir. Schindler (1920) ‘e göre 300 kğ tane ürünü ile yaklaşık 5 kg N,20 kg Fosfor asidi,2 kg K;aynı miktarda saman ürünü ile de yaklaşık 1.5kg N ,5,5 kg fosfor asidi ve 3.5 kg K kaldırır.
N,arpanın beslenmesinde önemli rol oynar ve proteinin temelini oluşturur. Bu yönden, Biralık ve yemlik olarak yetiştirilecek arpalara değişik gübre uygulanmalıdır. Biralık arpalarda yüksek protein oranı istenmediğinden; fazla Azotlu gübrelerden kaçınılır. Yemlik arpada ise yüksek protein oranı istendiğinden,yatmaya yol açmayacak dozda fazlaca azot verilebilir. Kuşkusuz azotlu gübrenin artması; fosfor, potasyum ve su gibi öteki besin maddelerinin de bulunmasına bağlıdır.
Tahıllar içinde potasyuma gereksinimi en fazla olan cins arpadır. Ancak arpanın potasyuma olumlu tepkisi yeterli neme de bağlıdır. Kurak yıllarda potasyumun ürün arttırıcı etkisi düşer. Bununla birlikte arpa çeşitlerinin potasyuma tepkisi de değişir. Genellikle potasyumlu gübreler arpanın bileşimindeki protein oranını düşürür ekstrak oranını yükseltir. Bu nedenle biralık arpa üretiminde potasyumlu gübreleme gereklidir. Ancak potasyumlu gübrelerin etkisini gösterebilmesi için toprakta kireç gereklidir. Kireçsiz topraklarda potasyum bitkiye zararlı olabilir.
Fosfor, iyi bir ürün alabilmek için yeterli düzeyde bulunması gereken önemli bir besin maddesidir. Arpa kökleri 2 ve 3 değerli fosforik asiti kolay eritemediğinden suda eriyebilir ve kolayca alınabilir fosforla gübreleme gereklidir. Bu amaçla süper fosfat kullanılabilir.
Verilmesi gereken gübre miktarı özellikle ön ürünün yetiştirilme koşullarına bağlıdır. Örneğin yoğun çiftlik ve kimyasal gübreleme uygulanmış şeker pancarı tarlasında arpa topraktaki artan besin maddelerini kullanabildiğinden, gübrelenmeksizin de yetiştirilebilir. Buna karşılık kara nadas uygulanan iç bölgelerimizde iyi bir ürün alabilmek için fosforlu gübreleme zorunludur. Toprak suyu kısıtlı olmayan yerlerde da 8-10 kg N, 4-6 kg fosfor 3-6 kg K verilmesi uygundur. Daha fazla azotlu gübreleme yatmaya yol açabilir. Çok sulanan ve arka arkaya arpa ekilen tarlalara potasyumlu gübre gereklidir. Yağışı az olan yerlerde verilecek gübre miktarı azaltılır. Fosforlu ve potasyumlu gübreler tohumla birlikte; azotlu gübrelerin tohumla birlikte yarısı da sapa kalkmada verilmelidir. DAP gübresi ekim sırasında verilerek fosforlu gübrelemenin tümü azotlu gübrelemenin yarısı yapılmıştır. Azotun kalan yarısı ilkbahar gübrelemesi ile verilir. Biralık arpalarda tanede yüksek protein oranı istenmediğinden fazla ve geç azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.

18
Toprak İşlemi
Kurak ve yarı kurak bölgelerde ekim nöbetine arpanın getirileceği durumlarda yabancı ot savaşı ve toprak neminin korunması bakımından ön bitkiyi tarlayı boşattıktan hemen sonra gölge tavında olan toprak hafif pullukla sürülür. Böylece ön ürün sırasında dökülen yabancı ot tohumlarının çimlendirilmesi sağlanır.
Sulu tarım bölgelerinde ekim nöbetine giriyorsa toprak devrilerek ve derin işlenir. Böylece sızan sularla yıkanan aşağılarda biriken toprak kolleitleri ve besin maddeleri yeniden üst katlara çıkarılır. Aynı zamanda toprağın havalanması ve yapısı düzeltilmiş olur. Pullukla işlenen topraklarda meydana gelen sert taban 3-5 yılda bir toprağı dipten derin işleyen aletlerle kırılarak toprağın yapısı iyileştirilir.

Ekim Zamanı
Bölgesel iklim koşullarına göre, arpa kışlık ya da yazlık olarak ekilebilir. Kıyı bölgelerimizde kışlar ölümlü olduğundan; arpa öteden beri genellikle kışlık olarak ekilmektedir. İç bölgelerimizde önceleri; başka dayanıklı kışlık çeşit olmadığından, yalnız 2-sıralı siyah arpa kışlık ekilirdi. Kışa dayanıklı aynı 2-sıralı beyaz Tokak 157/37 arpasının ıslahından sonra; arpanın kışlık ekimi bu bölgelerimizde hızla gelişmiştir. Bugün tüm Orta Anadolu ve geçit bölgeleri ile Doğu Anadolu nun kışı çok sert geçen yüksek yaylaları dışında, arpa kışlık olarak ekilmektedir.
Kışlık ekim Orta Anadolu ve öteki iç bölgelerimizde kasım ayına dek yapılmış olmalıdır. Kıyı bölgelerimizde ekim biraz geciktirilerek, 15 Kasım-15 Aralık arasındaki bir aylık dönede yapılmalıdır. Bu bölgelerde erken ekilen arpa, kışın daha hızlı vejetasyonunu sürdüreceğinden; ilk bahara fazla boylanmış olarak girer ve yatmalara neden olur. Alatav olasılığı bulunan ekimin geciktirilmesi uygundur.
Kışı sert geçen iç bölgelerimizde arpa, Ekim ayında ekilir; bitkilerin kritik kış dönemine girmesinden önce güçlü bir kök sistemi geliştirilmesi sağlanır. Ekimin ilk don tarihleri öncesine dek geciktiği yörelerde “don durma” ya da “gömme” denilen eki yöntemi de uygulanır. Böyle bir ekim de, tohum toprak içinde çimlenir ve vernalize olur; çimin toprak yüzüne çıkışı ise kış sonunu bulur. Arpanın yazlık ekimi, Şubat başı ile Nisan arasında yapılabilir. Yazlık ekimin olabildiğince erken yapılması gerekir.

Ekim Sıklığı ve Yöntemleri
Ekim derinliği, çimlenme ve çıkış için yeterli nem ve havalanmayı sağlayacak bir düzeyde hazırlanır. Bu amaçla, arpaya uygulanacak ekim derinliği 3-6 cm arasındadır. Genellikle kışlık arpa ekiminde derinlik 4-6, yazlık ekimde ise 3-4 cm olmalıdır. Daha derine ekim kışlıkta çıkışı geciktirebilir. Yazlıkta ise tohumun havalandırılmasını aksatır.
Ekim sıklığı, kullanılacak tohumluğun fiziksel ve biyolojik değerleri ile çeşitli kardeşlenme yeteneğinin, toprağın verimlilik düzeyinin, gübrelenmenin, ekim zamanını ve iklim faktörlerinin etkileri altındadır. Kışlık ekimlerde metrekareye 450-550, yazlık ekimlerde 500-600 tohum düşecek şekilde ekim sıklığı hesaplanır. Kardeşlenmenin yüksek olduğu arpalık topraklarda ekim daha seyrek yapılabilir. Tohumluğun dolgun taneli olması çıkış ve ilk gelişmenin düzenli olmasını sağlar. Genellikle kıyı bölgelerimizde da 16-18 kg, iç bölgelerimizde 18-20 kg tohum atılır.
Ekim yöntemlerinin yaygın olarak uygulanan ve en elverişsiz olanı serpme ekimdir. Bu yöntemde tohumluk elle serpilerek atıldıktan sonra tırmık, çalı sürgüsü, kara saban ya da pullukla kapatılır. Tohumların bir kısmı açıkta kaldığından, bir kısmı da derine düştüğünden çıkış ve bitki sağlığı düzensiz olur. Mibzere göre %30-50 daha fazla tohum kullanılır. Kıyı bölgelerimizde düz mibzerler kurak ya da yarı kurak bölgelerimizde ise baskılı mibzerler kullanılırsa belirtilen sakıncalar ortadan kalkar.
19
Arpa Hasat ve Harmanı
Kışlık arpa aynı yöredeki öteki serin iklim tahıllarından önce oluma ulaşır. Arpada hasada girmek için tanedeki nem oranını %13.5 un altına düşmesini beklemek gerekir. İyice kurumadan harman edilmiş arpa ürününde kavuzlar kolayca renk atar ve biralık kalitesi düşer. Arpada kavuzlar taneye yapışık olduğundan tana dökmesi söz konusu değildir. Başaklar boyun bükerse de mekanik bir etki olmadıkça da kırılmazlar. Bununla birlikte altı sıralı arpaların büyük çoğunluğunda hasadın gecikmesi durumunda başağın tümü yada bir kısmı kopuk düşer. İki sıralı arpa çeşitlerinde başak kırılması söz konusu değildir. Bunlarda hasadın gecikmesi durumunda tanelerin bir kısmı dökülebilir. Başak kırılma ve kopmalarını önlemek için çiftçiler arpayı sarı olum başında biçip demetleri harman yerinde kurutmayı yeğlerler.
Biçer döverle hasat için çeşidin yeterince boylu olması ve olum sırasında başaklarını yere sarkıtmamış bitkilerin yatmaya uğramamış olması gerekir. Harman makinasının ya da biçer döverin ayarlanmasına ve çalıştırılmasına özen gösterilmelidir.

Arpa Hastalıkları
Arpa Kapalı Rastığı=Arpa sürmesi (Ustilago hordei): buğdayın sürme hastalığına benzediği için arpa sürmesi adı da verilen bu hastalık yurdumuzda en çok zarar yapan arpa hastalığıdır. Mantarın sporu tanede kavuzların altında çimlenir infekte edilmiş bitkilerde sap daha kısa boylu başağın kından çıkması sağlam saplardan daha geçtir. Önceleri zar içinde bulunan sporlar bu zarın yırtılması ile yayılır ve sağlam başaklara geçebilir. Derin ekim arpa kapalı rastığının infeksiyonuna elverişli olmaktadır. Tohumla geçen bir hastalık olduğundan tohum ilaçlaması yapılmalı ya da dayanıklı çeşitler bulunmalıdır.
Arpa Açık Rastığı: Ustilago nudo ve Ustilago nigra mantarlarının yol açtığı bu hastalık daha çok kıyı bölgelerimizde görülür. Her iki hastalık türünde de başakçıkların yerini siyah ya da kahverengi toz yığınları doldurur. Hastalıklarla mücadelede en iyi yöntem dayanıklı çeşitlerin bulunup yetiştirilmesidir.
Yaprak Çizgi Hastalığı: Yurdumuzda en çok görülen arpa hastalığıdır. Daha çok altı sıralı arpalarda görülür. Yapraklarda uzunlamasına beyaz ya da sarı çizgiler oluşur. Bu çizgiler daha sonra genişleyip kahverengine dönüşür. Hasta bitkilerde gelişme duraklar başaklanma gecikir yada hiç olmaz. Tohum ilaçlaması yapılarak hastalık önlenebilir. Dayanıklı çeşit bulmak en iyi önlemdir.
Yaprak Leke Hastalığı: Bu hastalık bitkilerde genç (fide) döneminde solgunluğu dolaysıyla bitkilerin seyrelmesine yol açar. Daha sonra bitkinin yaprak sap ve başağında koyu kahverengi lekeler oluşur verim düşer. Özellikle tanedeki siyah kahverengi lekeler kaliteyi düşürür. Tohum ilaçlaması yalnız tohum infeksiyonunu önler. Hastalığa karşı dayanıklı çeşitler bulunmalıdır.
Külleme (Erysiphe graminis): Yaprak ve sapta küflü toz görünümünde beyaz ya da gri bir örtü meydana getirir. Başlangıçta küçük lekeler olarak görülen bu örtü katı zamanla genişleyip tüm bitkileri sarar. Erken dönemdeki bitkilere zararı fazla olur. Tane bağlamadan sonra görülmesi fazla önemli değildir. Seyrek ekim derin sürüm dayanıklı çeşit ekme gibi kültürel önlemler alınmalıdır.
Yukarda belirtilenlerin dışında arpanın Fusarium (solgunluk-yanıklık), virüs ve bakteri hastalıkları da vardır. Daha çok sıcak bölgelerde zarar yapan bu hastalılar yurdumuz arpaları için önemli değildir.
Arpa zararlıları: Arpaya zarar yapan Süne (Eurygaster integriceps), Kımıl (Aelia rostrata), Zabrus, Bambul (Anisoplia) ve çekirgeler gibi zararlılarla uygun dönemlerde mücadele edilmelidir. (9)


20
2005 Yılına Kadar Arpa Sektörü Projeksiyonları
Geçmiş yılların durumu göz önüne alınarak ve rakamları kullanılarak 2005 yılına kadar sektörle ilgili projeksiyonlar yapılmıştır. Bu projeksiyonlarda ekim alanı üretim verim ve tüketim gibi değişkenleri geçmişte etkileyen etmenlerin gelecekte de aynı etkilerde bulunacağı varsayımından hareket edilerek (çizelge-20,21,22,23) verilmiştir.





Arpa Ekim Alanında Beklenen Değişmeler
Yıllar Ekim Alanı (000 ha) Endeks (1999=100)
2003 4 052 105
2004 4 103 107
2005 4 153 108
Çizelge 20


Arpa Üretiminde Beklenen Değişmeler
Yıllar Üretim (000 ton) Endeks (1999=100)
2003 8 923 114
2004 9 074 116
2005 9 224 118
Çizelge 21



Arpa Veriminde Beklenen Değişmeler
Yıllar Verim (kg/ha) Endeks (1999=100)
2003 2 257 103
2004 2 273 104
2005 2 290 104
Çizelge 22

Ülke İçi Beklenen Talep
Yıllar Net Arz(000 ton/yıl) Endeks 1999 = 100)
2003 7 875 107
2004 8 002 109
2005 8 128 110
Çizelge 23













21 Kaynaklar :

1- Serin İklim Hububatı Ziraati ve Islahı: Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü Mirza GÖKGÖL
2- Serin İklim Tahılları: Prof. Dr. Nevzat YÜRÜR Uludağ Ünv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Bölümü
3- D.P.T. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu
4- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Isparta İl Müdürlüğü:
5- Özel Tarla Ziraatı: Şeyda Ziya KERESTECİOĞLU
6- Tarla Bitkileri : Prof. Dr. Nevzat YÜRÜR, Doç.Dr. Z. Metin TURAN, Doç. Dr. Nejmettin ÇELİK, Uludağ Ünv. Ziraat Fak.
7- Türkiye de Üretilen Tarım Ürünlerinin Üretim Girdileri Rehberi: TC Başbakanlık K.H.G.M, A.P.K Dairesi Başkanlığı Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Şube Müd. 1998
8- Isparta Tarım İl Müdürlüğü Ç.E.Y. Şube Müdürlüğü
9- Serin İklim Tahılları: Prof. Dr. Ekrem KÜN Ankara Ünv. Ziraat Fak.
10- Tarla Bitkileri: Doç. Dr. Hasan BAYDAR, S.D.Ü. Ziraat Fak.
11- TC Başbakanlık D.İ.E 1979-1998 Tarım Sayım Sonuçları Raporu
12- www.tmo.gov.tr
13- www.die.gov.tr


































SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ


Ziraat Fakültesi

Bitkisel Üretim-3

Tarla Bitkileri



ARPA



Danışman: Doç.Dr.İlknur AKGÜN


Hazırlayanlar:
Yılmaz ALTIOK
Abdulkadir ALTUNDAĞ
Recep COŞKUN
Esra Adile DARÇIN
Fatma Yelda EROL
Hüseyin CEBE
Durdu GÖKTAŞ
Fatih EMECAN
Yıldırım KORKMAZ
Ahmet ÇAKIR
Özay SALTAN

0 yorum: