DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
  TANIM: 
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu bireyin yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, istekleri erteleyememe (impulsivite) ve dikkat sorunlarıyla kendini gösteren bir psikiyatrik bozukluktur. 
ÖZELLİKLER:
- DEHB’in (Dikkat      eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) temel özelliği, kalıcı ve sürekli      dikkatsizlik belirtileri ve yerinde duramama diye nitelenen aşırı      hareketliliktir. Yürümeye yeni başlayan bir yada iki yaşındaki bir çocuğun      çok hareketli olması gelişimsel olarak beklenen bir durumdur. Ancak onbir      yaşındaki bir çocuğun sınıfta 10-15 dakika bile yerinde oturamaması      gelişimsel olarak olağan karşılanmamaktadır. Yine de bir yıl içinde sadece      birkaç gün aşırı hareketli olan çocuğa bu tanı konulamaz. Tanı koyma      aşamasında belirtilerin birden çok ve çeşitli olması beklenmekte, sadece      unutkan olmak yada arkadaşlarına dürtüsel davranmak tanı için yeterli      kabul edilmemektedir 
- DEHB tanısı için      çocuğun gelişim süreci, tıbbi özgeçmişi, DEHB’in ailedeki geçmişi,      eğitimsel özgeçmiş, sosyo-ekonomik ve psikolojik özellikler, çocuğun ve      velinin birlikte gözlenmesi, test ve ölçeklerin uygulanması başlıca ele      alınan konulardır. 
- DEHB’li çocukların      büyük çoğunluğu aynı özellikler göstermesine rağmen, tedavi boyutunda      bireysel özellikleri nedeniyle yapılacak etkinlikler farklılık gösterir. 
- DEHB’i olan çocuk      çoğunlukla birinci çocuktur. 
- Aşırı konuşkan ve      gürültücü bu çocukların anneleri de normalden daha konuşkandır 
- Annelerinin yaşları      ortalamadan küçüktür. 
- Aile içinde bu      problemin görülme sıklığı normal populasyona göre daha fazladır. 
- Anne babalarında      alkolizm, psikopati ve depresyon daha sıklıkla görülür. 
- Boyu ve kilosu yaşına      göre ortalamanın altındadır. 
- Acıya dayanıklılık      görülebilir. 
- Titizliği ve      takıntıları vardır (obsesif-kompulsif tepkiler). 
- El yazısı bozuktur.      Sınıfta kalma oranı normal çocuklara göre iki-üç kat daha fazladır. 
- Santral sinir sistemi      daha az gelişmiştir (EEG’de yavaş dalga faaliyetleri görülmektedir). 
- Bireysel olarak uygulanan      IQ testlerinde bilişsel gelişim olduğundan daha düşük görülmektedir, Bunun      nedeni zihinsel gelişim için gerekli odaklanma eksikliği ve zihin      tembelliğidir. 
- Erkeklerde aşırı      hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri daha çok görülmekte iken, kızlarda      dikkatsizlik daha çok görülmektedir. 
- Bir yandan çocukluk      dönemleri boyunca yaramaz olarak nitelenip davranış bozuklukları yanlış      değerlendirilmekte ve önemsenmemektedir. Diğer yandan her yaramazlık      davranışı hiperaktif bozukluk demek değildir. 
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Konusunda Doğrular ve Yanlışlar: 
- DEHB’ nin, (Dikkat       Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) nörobiyolojik bir temeli vardır ve       bu yüzden DEHB’ li çocuklar yalnızca tıbbi tedavi görmelidir. İlaçla tedavi gören       DEHB’li çocukların %70-80’ninde belirtilerde azalma görülmektedir. Ancak       belirtilerde azalma olması bozukluğun ortadan kalkması ile eş anlamlı       değildir. İlaçla tedavi çocuk psikiyatristi gerek görüyorsa sözkonusu       olmalıdır. Bunun yanı sıra davranışsal ve akademik gelişme sağlanması       için psiko-eğitimsel yardımlara gereksinimi vardır. Aksi takdirde ilaçla       tedavi amacına ulaşmamaktadır. 
- DEHB gerçekte mevcut       değildir, bu durum çocuklarını disipline edemeyen anne babaların       hatasıdır. Bilimsel araştırmalar DEHB’in biyolojik temelli bir bozukluk       olduğunu ortaya koymaktadır, ancak nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır.       Davranış denetlemek için beyin tarafından kullanılan nörotransmitterlerin       dengesizliği ve merkezi sinir sistemindeki anormal glikoz       metabolizmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. 
- DEHB temel olarak kötü       ana babalıktan ve disiplin eksikliğinden kaynaklanmaktadır ve bütün DEHB’       li çocukların gerçekte ihtiyaç duydukları şey böyle yapmacık tedaviler       değil eski tarz bir disiplindir. Bazı anne babalar çocuğun yanlış davranışının       onun ahlaki bir sorunu olduğunu düşünürler zaman zamanda kendilerinde       kabahat bulurlar. Tıbbi bir müdahale uygulamadan sadece disiplin       yöntemleri uygulamanın DEHB’li çocuğun davranışını iyileştirmekten       ziyade iyice kötüleştirdiğini gösteren aile etkileşim araştırmaları       vardır. 
- DEHB yanlış tutumlar       sonucu oluşur. Zayıf beslenme, şeker, katkı maddeleri, olağan ölçülerde kurşun,       olumsuz ana baba tutumu DEHB’ e yol açmaz. DEHB genetik ve biyolojik       temellidir. Bununla birlikte anne babaların davranışları çocuğun DEHB       davranışlarını denetleme becerilerini etkileyebilir. Ayrıca bazı       araştırmalar hamileyken alkol ve uyuşturucu almanın DEHB’ e yol       açabileceği konusunda örnekler sunmuştur. 
- DEHB’ li çocukların       akranlarından farkı yoktur. Her çocuk dikkatini sürdürmede ve yerinde       oturmada güçlük çeker. DEHB özellikleri 3-7 yaş arasında başlamışsa       akranlarına göre belirtileri çok fazla ve şiddetli yaşıyorsa, bir çok       ortamda aynı belirtiler varsa, davranışlar çocuğun akademik ve sosyal       hayatında önemli bozulmalara yol açıyorsa tüm çocuklarda olduğu       söylenemez. 
- Çocuklar       büyüdüklerinde DEHB kaybolur. DEHB sadece çocuklarda bulunmaz, bazı       araştırmalar DEHB’in yaşam boyu sürebileceğini göstermektedir. DEHB       tanısı konulan çocukların %70-80’ i gençlik dönemlerinde bu belirtileri       sürdürmektedir. %30-65’ lik kısmının ise yetişkinlikte tüm klinik       belirtileri sürdürmeye devam ettiği görülmektedir. Eğer tedavi       edilmezlerse DEHB’li bireyler madde bağımlılığı, depresyon, akademik       başarısızlık, mesleki sorunlar ve evlilik sorunları yaşayabilirler. Uygun       olarak tedavi edildiklerinde DEHB’li pek çok birey üretken bir yaşam       sürebilir. 
- DEHB’ li çocuklar       sürekli pekiştirilmeyi isterler. Hatta diğer öğrencilerden daha çok olumlu       pekiştirmeye ihtiyaç duyarlar. Tek başına olumlu pekiştirme davranışı       kazanma ve sürdürmede yeterli değildir, üstelik sürekli pekiştirme gerçek       hayat ortamlarında uygulanabilir değildir. 
- DEHB’ li bütün       öğrenciler özel eğitim hizmeti almalıdır. Çocuğun eğitimiyle       ilgili önemli aksaklıklar ve bu konuda istek varsa özel eğitim       gerekebilir. 
- DEHB’ li çocuklar       davranışlarından dolayı sorumluluk almak yerine sadece özür dileyip       bahane bulmayı öğreniyorlar. Tedavinin psiko-sosyal yönü bu tür sorunların       önüne geçmek içindir. Psikolojik danışmanlar öğretmenler ve hekimler,       çocuklara DEHB’in üzerinde çaba harcanması gereken zor bir durum olduğunu       bir özür yada kabahat olmadığını öğretirler. 
- DEHB hayali bir       rahatsızlıktır, aslında böyle bir hastalık yoktur. Yüzyılın başından       beri yapılan araştırmalar, dürtü kontrolünde zorluk ve hiperaktivite       gösteren bireylerin varlığını nesnel olarak göstermiştir. 
- DEHB’ li çocukları       tümü öğrenme güçlüğüne sahiptir. DEHB’ li çocukların %10-33 ‘ü aynı zamanda       öğrenme güçlüğüne sahiptir. 
- DEHB’ li öğrenciler       normal sınıflarda öğrenim göremezler. Öğretmen uygun düzenlemeleri yapar ve       sınıf süreçlerini yapılandırırsa, bu çocukların yarıdan fazlası normal       sınıflarda öğrenim görebilir. 
- DEHB’ i olan çocuğun       her istediği yapılmalıdır. Bu tür bir yaklaşım bu çocukların dürtüsel       davranışlarını pekiştirmekten başka bir işe yaramaz. 
- DEHB tedavisinde       kullanılan ilaçlar bağımlılığa yol açar. Bu ilaçların uygun       kullanımı alışkanlığa yada bağımlılığa yol açmaz. 
- DEHB’in tedavisi için       kullanılan ilaçlar zeka geriliği ve kısırlık yapar. Bu tür düşünceler bilimsel       desteği olmayan görüşlerdir. Bu ilaçların çocukları genel olarak       yavaşlattığına ilişkin araştırma bulguları olmakla birlikte zeka geriliği       ya da kısırlık olması mümkün değildir. 
- Uyarıcı ilaçlar       almanın DEHB’li çocuklarda kalıcı herhangi bir davranışsal ya da       eğitimsel yarar sağladığını hiç bir araştırma göstermemiştir. Araştırmalar uyarıcı       ilaçlarla yapılan tedaviden DEHB’li çocukların, gençlerin ve       yetişkinlerin fayda sağladığını göstermiştir. 
- Öğretmenler yeterince       çaba gösterirlerse uyarıcı ilaçlardan daha etkili sonuçlar alınabilir. Çok modelli       araştırmalar bu düşüncenin yanlış olduğunu göstermektedir. 
- Çocuklarda yada       yetişkinlerde DEHB’i teşhis etmek mümkün değildir. Bilimadamları henüz       DEHB’in teşhisine yönelik tek bir test geliştirememiş olmasına rağmen,       açık seçik tanılayıcı kriterler geliştirilmiştir. 
NEDENLER:
- Kalıtım: Kalıtımsal olarak       yatkınlık gözlenmiştir. Aile çalışmalarından elde edilen bilgiler DEHB       olan çocukların anne babalarında benzer belirtiler olma oranının 2-8 kat       fazla, kardeşlerinde ise diğer çocuklara oranla 2-3 kat fazla olduğunu       göstermiştir. Ayrıca ikiz çalışmalarından elde edilen bilgilere göre tek       yumurta ikizlerinde eş hastalanım oranı % 80-90, çift yumurta ikizlerinde       eş hastalanım oranı % 30’dur.Genetik çalışmalara göre sorumlu olduğu       düşünülen bazı genler vardır. 
- Beyindeki yapısal       işlev farklılıkları: Dikkatin yoğunlaştırılması, sürdürülmesi, davranışların kontrol       edilmesi, planlama yapılmasından sorumlu olan alanlarda -önbölge       (Prefrontal lob), bazal ganlionlar, serebellum- normal bireylerdekine       oranla daha küçük yada farklı bir simetride olma sözkonusudur. Saptanılan       bu farklılıkların hastalığa neden olduğu düşünülmekte, ancak bu       incelemeler bir tanı aracı olarak kullanılmamaktadır. 
- Çevresel nedenler: Direk olarak DEHB’e       neden olmaz ancak genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde riski       artırır: 
Doğum öncesi: Gebelikte hastalanma, alkol, sigara ve ilaç kullanımı. 
Doğum sırasında: Erken doğum, doğum komplikasyonları. 
Doğum sonrası: Küçük yaşta geçirilen ameliyat, kaza veya hastalıklar, hastalık tedavisinde etkili olan fakat yan etkisi olan ilaçlar alınması. 
BELİRTİLER:
- Bir çok ana baba bu       listeyi okuyunca çocuklarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite olduğuna       inanabilir, çünkü çoğu çocuk zaman zaman bu tip davranışlarda bulunur.       Fakat DEHB’li çocuklar çevreye verdikleri tepkiler açısından diğer       çocuklardan ayrılır. Başka bir deyişle çoğu çocuk kendilerine bir şeyi       yapmamaları söylendiğinde ve davranışın olumsuz sonuçları açıklandığında       en azından bir süre o davranışı bırakır. Dikkat eksikliği ve       hiperaktiviteye sahip çocuklar ise uygun yaklaşımlarla birisi       kendilerine yardım etmediği sürece o davranışı bırakmayacaktır. 
- Bir çocukta, gençte       veya erişkinde dikkat eksikliği veya hiperarkitive bozukluğunun var       olduğundan söz edebilmek için, bu belirtilerin yedi yaşından önce ortaya       çıkması, davranışların çoğunu en az 6 ay süreyle göstermiş olması ve bu       belirtilerin günlük yaşamı etkileyecek boyutta olması gerekmektedir. 
Davranışsal
- Dikkat eksikliği ve        hiperaktivite bozukluğu olan çocukların daha doğmadan önce anne rahminde        alışılmadık şekilde hareketli olduklarını gösteren raporlar vardır.        Bunlar bazen çok fazla ağlayan ve uyku düzeni bozuk olan güç        bebeklerdir. 
- Aşırı        hareketlidirler. Sınıfta yada oturması beklenen durumlarda oturmaz ve        yerinden kalkar el ve ayaklarını sürekli oynatırlar. (Ergen yaştakiler        sıkıntı veren duygulardan bahsederler). 
- Kendi başlarına karar        vermekte güçlük çekerler. 
- Sürekli konuşur,        bağırır, başkalarını yaptığı işten alıkoyarlar. 
- Düzensiz oldukları        için eşyalarını, kitaplarını, kalemlerini ve oyuncaklarını sık sık        kaybederler. 
- Ödevlerin ve        etkinliklerin düzenlenmesinde sıklıkla zorluk çekerler, defterlerinin        başı sonu belli değildir, çantalarını düzenli bir şekilde hazırlamazlar.        Okula götürülmesi gereken eşyaların çoğu çantasında yoktur yada gereksiz        olanlar vardır. 
- Çoğu kez olası        sonuçları düşünmeden kendini fiziksel olarak tehlikeye atabilirler        (sağına soluna bakmadan caddeye fırlamak gibi), 
- İsteklerini        erteleyemezler, içtepisel davranışlarını(dürtülerini) engelleyemezler. 
- Sorulan sorulara,        tamamlanmadan önce cevap verme eğilimleri vardır. Karşısındakini        dinlememe, sık sık konuyu değiştirme görülür. 
- Teneffüslerde veya        evdeki boş zamanlarında oyun vb etkinliklere katılmakta güçlük çektikleri        için bir çok becerileri gelişmeyebilir. 
- Her şeye karışma,        mobilyaların üzerinde gezme, ev içinde koşuşturma görülür. 
- Yalan söyleme,        hırsızlık görülebilir. 
Sosyal
- Dikkat sürelerinin        kısa ve atak olmaları çocukların sosyal kuralları öğrenmelerini güçleştirmektedir.        Bu nedenle arkadaş bulmakta ve kurallarına göre oyun oynamakta güçlük        çekerler. Arkadaş ilişkileri zayıftır. 
- Grup içinde oynarken        ya da çalışırken sırasını beklemekte zorlanırlar. Yönergelere ve        kurallara uymada zorluk yaşadıkları için sosyal olarak uyumsuzdurlar. 
- Akılları başka bir        yerdedir, dinlerken karşılarındakinin gözlerine bakarlar ama dinlememiş        yada duymamış görüntüsü verirler. Bu yüzden tekrar tekrar aynı şeylerin        kendilerine söylenmesine yol açarlar. 
- Başkalarına karşı        itme, çekiştirme, vurma gibi davranışları sık gösterirler. Saygısız ve        küfürlü konuşurlar. 
Bilişsel
- Zekaları normal ya da        normalin üstünde olmasına rağmen genellikle okul başarıları düşüktür.        Çünkü dikkat dağınıklılığı ve aşırı hareketliliği çocukta öğrenme güçlüğü        ortaya çıkarır. 
- Dikkatleri çok kısa        sürelidir ve çabuk dağılır. Genellikle başladıkları işi sonlandırmada        güçlük çekerler. Devamlı dikkat ve emek isteyen işlerde çalışmak        istemezler. 
- Kendilerine verilen        bir görev üzerinde istedikleri gibi çalışamaz ve bitiremezler. İşlerin        bitmesindeki bu aksaklık başka nedenlere değil sadece dikkatsizliğe        bağlıdır. 
- Dikkatlerini uygun        olarak ortama yönlendiremezler. 
- Zihinsel çaba        gerektiren iş ve görevlerden kaçınırlar. Israr olursa eğer daha büyük        sorunlar çıkarabilirler. 
- Günlük işlerinde        genellikle unutkandırlar. Randevularını, beslenme saatini, eşyalarını,        öğretmenin aileye gönderdiği mesajları sıklıkla unuturlar. 
- Çalışmalarını        plansız, düzensiz ve karmakarışık bir biçimde sürdürürler. 
- İçselliği        gelişmemiştir. Davranışlarının sonuçlarını değerlendiremezler. 
Duygusal
- Ruh halleri       değişkendir, depresyon görülebilir, 
- Kendine güvenleri       azdır, 
- Çabuk heyecanlanırlar       ve sinirlenirler. 
Fiziksel 
- Kemik gelişimi geri       olabilir, 
- Orta kulak iltihabı,       üst solunum yolu enfeksiyonu görülebilir, 
- İdrar kaçırma       olabilir, 
- Alerjiler sık görülür,       
- Motor koordinasyonu       zayıf olabilir, 
- Uyku süreleri kısadır,       
- Santral sinir       sistemleri normale göre daha az çalışır. 
ÖNERİLER:
DEHB’li çocuklar genellikle okula başlayana kadar belirtileri göstermeye başlarlar. Bazı aşırı dürtüsel çocuklar, iki veya üç yaş gibi erken bir yaşta teşhis edilebilir. Diğer yandan 13-19 yaşlarına gelene kadar bazı çocuklara tanı konulamayabilir. Son yıllarda DEHB’ li yetişkinlerin sayısında da bir artış görülmektedir. Bu bireyler çocukluklarında tanı ve tedavi sürecinden yoksun kaldıkları için yetişkinlik dönemine kadar bu sorunu taşıdıkları düşünülebilir. Tanı koyarken öğretmen görüşü, psikolojik danışmanın gözlemleri, öğrenci dosyası gibi kaynaklara başvurulmaması yanlış sonuçlara yol açabilir. Sadece velinin verdiği bilgiler yeterli değildir. 
Hiperaktiviteyi değerlendiren uzman kişinin, belirtilerin ortaya çıktığı bağlamın, ailenin öyküsünü ve hiperaktivitenin o bireyin gelişimi üzerindeki olumsuz ve yıkıcı etkilerini her türlü bilgi kaynağından yararlanarak değerlendirmesi gerekir.
Ülkemizde özellikle psikolojik sorunların tedavi ve denetim aşamaları ailelerin maddi durumu iyi değilse yetersiz kalabilir. İlköğretim okullarında yaptığımız gözlemler, ailenin maddi olanaksızlığı ve ihmali nedeniyle DEHB’in tanı ve tedavisinin yetersiz kaldığı görülmektedir. 
Tanıyı yapanlar ve tedaviyi okulda uygulayıp denetleyenler arasındaki iletişim zayıf olabilir ve izleme çalışmaları uygun bir biçimde yapılamayabilir. Ancak bir takım yaklaşımı olursa DEHB ile ilgili sorunlar çözüme kavuşabilir. Bu takımda yer alması gerekenler şunlardır:
Anne baba: Ortaya çıkan davranış bozukluklarının hızlı bir şekilde uzmana iletilmesi, öğretmen ve danışmanla paylaşılması, uzmanların önerileri doğrultusunda gerekenlerin yapılması anne babalardan beklenen görevlerdir.
Öğretmenler: Çocukla ilgili gözlemlerin ilk elden sağlanması, psikolojik danışmanın haberdar edilmesi, nasıl bir yaklaşım gösterileceği, konusunda danışmanla ortak çalışılması başlıca görevidir.
Psikolojik danışman: Çocuğun yeteneklerini, zayıf yönlerini belirleyecek testlerin uygulanması, öğretmene ve aileye öneriler sunulması, çocuğa bireysel danışma yapılması, hekime veri sağlanması başlıca görevleridir.
Psikiyatrist: Tıbbi muayenenin yapılması, mevcut verilerin tanı ışığında değerlendirilmesi, tedavi sürecinde kime ne görevler düştüğünün saptanması, kullanılacak ilacın cinsinin ve dozunun ayarlanması, medikal takibin yapılması görevleridir.
Anne Babaya Öneriler
- Hastanelerin Çocuk Ruh       Sağlığı kliniklerine başvurularak tanısının konulması ve uygun tedavi       yöntemine başlanması zorunludur. 
- Davranış değiştirme       planlarına cevap vermeyen çocuklar için tıbbi yardım ve ilaç tedavisi ön       plandadır. 
- Uygulanacaksa ilaç       tedavisinin ne kadar devam edeceği, hekim tarafından belirtilerin devam       etme süresine göre tespit edilir. 
- Çocuğun zeka       özelliklerini belirlemek hem doğru biçimde yönlendirilmesi, hem de       akademik becerileri kazanabilmesi bakımından çok önemlidir. Bu konuda       Hastanelerin Çocuk Ruh Sağlığı Bölümlerinden ve Rehberlik ve Araştırma       Merkezlerinden yardım alabilirsiniz. 
- Çocuklar ilgi       duydukları konuya yoğunlaşmakta güçlük çekmezler. Nelere ilgi       gösterdiklerini belirleyip, bu konularla akademik konuları birleştirmeye       çalışmak eğitimleri için önemlidir. Bu konuda okul psikolojik       danışmanından bilgi alabilirsiniz. 
- DEHB’li çocukları       suçlayıcı ve otoriter bir tutum içine girmek, çocukların düzensizliği ve       dikkatsizliğini giderek arttırır. “Çok dikkatsizsin”, “Sana kırk kere       söyledim hala dikkat etmiyorsun”, “Önüne bak” gibi cümleler dikkatini       toplamasına yol açmaz aksine çocukta yetersizlik ve beceriksizlik       duygusunu pekiştirir. 
- İletişim sorunlarının       büyük bir kısmı uygun yaklaşımı sergilememekten kaynaklandığı için etkili       iletişim becerileri kullanılmalıdır. Belki de “Kırk kere söylediğiniz”       halde yapılmayan bir şeyi başka türlü söylemeyi denemelisiniz. Hangi       yöntemin sizin ve çocuğunuz için uygun olduğunu araştırarak, deneyip       yanılarak, danışarak bulabilirsiniz. 
- Çocuğun anne babasının       ne tepki vereceğini önceden tahmin edememesi davranış değişimini       engeller. İyi yada uygun olmayan davranışlara yanıt verme konusunda       tutarlı olmak belki hemen değil, ama bir iki hafta içinde değişimlerin       başlaması ve birkaç hafta içinde sonuçların belli bir bütünlüğe       ulaşmasıyla kendini gösterecektir. 
- Bu çocuklar herkes       tarafından çok eleştirildiği, sürekli olarak nasıl hatalar yaptığı       vurgulandığı için özsaygılarını çabucak kaybederler. Anne baba olarak       çocuğun olumlu yönlerini ön plana çıkarmanız, küçük şeyler de olsa doğru       davranışlarını vurgulayarak cesaretlendirmeniz özsaygılarını gelişimi       için çok önemlidir. 
- Davranış değiştirmede       cezadan çok ödül kullanılmalıdır. Genellikle bu çocuklar o kadar çok hata       yaparlar ki, dikkatiniz sadece bunların üstündeyse sürekli onları       cezalandırmaya başlayabilirsiniz. Cezalar (sevilen bir şeyden yoksun       bırakma, ara verme, küçük bir ödülü iptal etme vb.) son çözüm olarak       kaçınılmaz olabilir, ancak bunların her zaman ödüllerle birlikte       kullanılmasına dikkat edilmelidir. 
- Bu çocuklar       ödüllendirilmeye diğer çocuklardan daha fazla ve daha çabuk ihtiyaç       duyarlar. Verdiğiniz ödül türünden ziyade (övgü, fiziksel yakınlık, özel       bir yiyecek, ekstra ayrıcalık) zamanlama daha önemlidir. DEHB’li çocuklar       sabırsızdır ve bir işi yaptıktan hemen sonra geri bildirim beklerler.       Önemli olan ödülün davranışın peşi sıra gelmesidir. Örneğin çocuğunuz başka       şeylerle ilgilenmeden 15 dakika boyunca ödeviyle ilgilendiyse       ödüllendirmek için akşam yemeğini beklemeyin. 
- Dikkatleri çok çabuk       dağıldığı için ders çalışma ortamını çok iyi düzenlemelisiniz. Çalışma       odası dağınık olmamalı, iyi aydınlatılmalı ve havalandırılmış olmalıdır. 
- Çalışma masası sadece       çalışma için kullanılmalı, yemek yeme, oyun oynama gibi etkinliklerde       kullanılmamalıdır. 
- Masa başında       geçirdikleri zamanın çok küçük bir bölümünü verimli kullandıkları için       çalışmayla başlamadan önce mutlaka çalışma programı yapılmalıdır, çalışma       süresi ve konular küçük bölümlere ayrılmalıdır. 
- Kullandıkları araç       gereçleri kötü kullandıkları ve sıklıkla kaybettikleri için her       kaybettiklerinde yenisinin alınması pekiştirme rolü oynar ve kaybetme       sıklıkları da gidererek artar. Ayrıca niçin kaybettiklerinin sorulması da       bu oranı arttırabilir. Bu noktada, yeni bir eşyanın alınmasında kendi       harçlığından para biriktirmesi, işini görebilen ama daha ucuz olanının       tercih edilmesi, kaybettiği eşyanın yokluğundan doğacak sıkıntılı duruma       bir müddet katlanmasına izin verilmesi işe yarayabilir. 
- Çocuğa seçenekler       sunmak, şu yada bu şekilde yapılmasında sakınca olmayan işlerde       çocukların tercihte bulunmaları için fırsatlar oluşturmak içsel       güdülenmeyi arttıracaktır. 
- Hareket etmesi için       fırsatlar oluşturulması, sıkıldığı zamanlarda yapması için bazı ritmik       hareketlerin öğretilmesi ve bunların yapılacağı bir yergin belirlenmesi       enerjisini doğru biçimde aktarabilmesini sağlar. 
- Bu çocuklara dikkat       çekecek yollarla talimat verilmelidir. Eğer çok monoton bir ses tonuyla       talimat veriyorsanız çocuğunuz bunu önemsemeyebilir. Talimat verirken       dikkatini çekmek için göz kontağı kurmak, tane tane sakin ama ciddi bir       şekilde konuşmak işe yarayabilir. Bağırmak çocukta talimatın anlamına değil,       sesin yüksekliğine odaklanmaya yol açar. 
- Çocuğa iyi bir       kahvaltı hazırlanmalı ve doğal yiyecekler yemesine dikkat edilmelidir.       (Bazı araştırmalar, kimyasal katkı, boya, gluten yada kazein gibi       maddelerin hiperaktif belirtileri artırdığını ileri sürmektedir.) 
- TV, Bilgisayar ve       video oyunları sınırlanmalıdır. İlköğretim çağındaki çocukların en çok       bir buçuk saat TV ve bilgisayar başında vakit geçirmelerine izin       verilmelidir. Aksi takdirde bazı akademik, davranış ve dikkat sorunları       ortaya çıkabilir. Anne babalar çocuğun çok TV izlemesini       engelleyemediklerini belirtiyorlarsa, çocuklarını suçlamadan önce kendi       tutum ve davranışlarını gözden geçirmelidirler. 
- Çocuğunuz için       sıkıntılı olabilecek zamanları tahmin ederek uygun olmayan davranışı       engelleyebilirsiniz. Böylece insanların önünde kendinizi küçük düşmüş ve       kızgın olmaktan korumakla kalmayıp davranış pekiştirme alışkanlığınızı da       geliştirmiş olursunuz. Örneğin, Çocuğunuz okula girdiğinde koridorda       koşup gürültü yapıyorsa binaya girmeden önce durun, çocuktan “Koridorda       koşup bağırmayacağım” demesini isteyin. Kuralları kendisinin söylemesi       önemlidir, böylece kendinin bir parçası haline gelir ve kurala uyması       kolaylaşır. 
- DEHB’li çocuk       çevresindeki yetişkinleri çok yorduğu için zaman zaman ne yaptığınızın farkında       olmayabilirsiniz. Onun iyi olması için öncelikle sizin iyi olmanız       gerekir. Kendinizi korumazsanız daha çok yorulur ve sinirlenirsiniz.       Sonuçta hem siz hem de çocuk zararlı çıkar. 
- Çocuğunuzla ilgili      olumlu bir algı geliştirin. Olumlu düşünmeniz hem sizin hem de çocuğunuzun      pozitif enerjisini arttıracaktır. Başarı üzerinde zekadan çok duygusal      enerjinin etkili olduğunu akılda tutarak, çocukla ilgili olumlu düşünmek,      çocuğun gelişimini hızlandırma da en önemli noktalardan biridir. 
- Her akşam o günkü olayları       gözden geçirin ve davranışının istediğiniz biçimde olmadığı anlar için       çocuğunuzu bağışlayın. 
- Çocuğunuzla uğraşırken       yaptığınız hatalarınızdan dolayı kendinizi de bağışlayın ve her ikinizi       de doğru yaptığınız şeyler için kutlamayı unutmayın. 
- Ailenin tüm       bireylerinin tedaviye katılıp aşırı disiplin ve aşırı hoşgörüden uzak,       çocuğun gereksinimlerine duyarlı ve tutarlı olmaları önemlidir. 
Öğretmene Öneriler
- DEHB’li çocuklar       genellikle okula başladıktan sonra teşhis edilirler. Bunun başlıca nedeni       anne babaların kendi çocuklarına alışmaları sonucu bir çok davranışın       onlara olağan görünmesidir. Çoğunlukla öğretmenler DEHB’li çocukları fark       edip ve tanı sürecini başlattıkları için DEHB konusunda çok temel bazı       bilgilere sahip olmaları gerekir. Öğretmenler tanı sürecinin ilk       halkalarından biridir bunun yanı sıra işlerinin DEHB’li çocuklar hakkında       her şeyi bilmek ve tanı koymak olmadığını akılda tutarak bir uzmandan       yardım istemekten çekinmemelidirler. 
- DEHB’li çocuklarla       başa çıkabilmesi için öğretmenlerin olumlu ve gerçekçi akademik       beklentiye, sıkı bir gözlem ve denetim becerisine, tutarlı, sabırlı ve       esprili bir kişilik yapısına, işbirliğine yatkınlığa (özel eğitim       öğretmeni ve uzmanlarla), sahip olması gerekir. 
- DEHB’li çocukların       %50’si normal sınıflarda eğitilebilir. Geriye kalan %50’si ise özel       eğitim ve ilgili hizmetleri gerektirir. Bu %50’nin yaklaşık %35-40’ ı da       normal sınıflarda bulunabilir ancak ek destek alırlar. Çok ciddi şekilde       etkilenen diğer %10-15’lik kesim için özel sınıflar gereklidir. Öğretmen       bu çocukların ihtiyaçlarını tanıyacak ve bu çocuklara uygun eğitim       verecek şekilde eğitilmemişse kendini yetiştirme fırsatları aramalıdır.       Aksi halde sınıfta bir sinir savaşı yaşanır. 
- Türk Milli Eğitim       sisteminde yer alan müfredat içerikleri dikkat yetenekleri bakımından çan       eğrisinin ortasındaki çocuklara göre düzenlenmiştir. Ortalamanın biraz       üzerindeki ve biraz altındaki çocuklar okulda genel olarak problem       yaşamazlar. Öğretmenlerin ders anlatırken dikkat dağınıklığı bozukluğu       olan çocukların da içinde bulunduğu ortalamanın altındaki çocukları göz       önünde tutmaları çok önemlidir. 
- Bazen dürtüsel       davranışları nedeniyle DEHB’li çocuklar normal çocukların devam ettiği       sınıflarda tutulmak istenmez. Alt özel sınıflara gönderilmeleri için anne       babalara önerilerde bulunulur. Oysa IQ düzeyi normal olduğu halde       dürtüsel ve hiperaktif davranışları nedeniyle bir çocuğun alt özel sınıfa       gönderilmesi son derece sakıncalıdır. Aile ya da öğretmen bunu bir       çözümmüş gibi görebilir ancak normal IQ ‘ya sahip DEHB’li bir çocuk bu       tür sınıflarda zihinsel açıdan kapasitelerinin çok daha altında       performans göstermeye başlar. Okul değiştirme seçeneği de saklı kalmak       kaydıyla sınıf yada öğretmen değiştirmek o an için daha iyi bir çözüm       olabilir. Normal sınıfta kalabilmesi için neler gerektiği ve sonuçlarının       neler olabileceği aile ve çocukla tartışılmalı, uzman görüşü alınmalıdır.       
Eğitim-öğretim ortamı oluşturma
- DEHB’li çocuklar       sürekli oturmak ve dikkatlerini derse odaklandırmakta yetersizlik       yaşarlar ve bu duygudan kaynaklanan yaramazlık davranışları gösterirler.       Sonuçta akranları tarafından dışlanır ve yıkıcı davranışlar sergilerler.       Yıkıcı davranışlar gösterdikleri için iyice dışlanır, kolay incinir ve       zarar görürler. Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen hiperaktivite       vakaları, ilaç bağımlılığı, antisosyal davranışlar gösterme ve       başkalarından zarar görme riskiyle karşı karşıyadır. 
- Bu çocukların       dikkatleri ilgisiz uyaranlarla ve diğer insanların önemsemediği ses ve       olaylarla kolaylıkla dağılabildiği için sınıflarının sessiz ve sade       olmasında yarar vardır. Öğretmenlerin sınıfı güzelleştirmek veya eğitim       amacıyla her yere astıkları materyallerde bu çocukların dikkatini       dağıtabilmektedir. 
- Bu öğrencilerin       düşünce biçimlerinin farklı olduğuna dikkat edilmelidir. Doğrusal bir       düşünceye sahip olmadıkları ve asla olamayacakları için çocukları bu       yönde zorlamak, kaynakları ve zamanı boşa harcamaya yol açar. 
- DEHB’li çocukların       bulunduğu sınıflarda konular dikkatlice yapılandırılmalı, önemli noktalar       açıkça belirlenmelidir. 
- DEHB’li öğrenciler       için her ders planında fiziksel hareketler planlanmalıdır.(Kalemi açmak       için kalkmak, yandaki sınıftan tebeşir almak, öğretmen masasını       düzenlemek, çiçekleri sulamak, müdür yardımcısına not göndermek gibi). 
- Okulunda yoğun olarak       spora yönelmesi sağlanabilir. Bu konuda beden eğitimi öğretmeni ile       işbirliği yapıp çocuğun yatkın olduğu bir spor alanını belirlenip, bu       sporu yapması için imkan tanıması faydalı olacaktır. 
- Bu çocukların yerinde       duramama özellikleri nedeniyle öğretmenleri tarafından sıklıkla       uyarılmaları istenmeyen bu davranışın pekiştirilmesine yol açar. 
- Bir öğretmen olarak       kendi hızınızı değerlendirerek sınıfta konuları işlerken ne kadar hızlı       yada yavaş olduğunuza dikkat edin. 
- Övgüyü ve       cesaretlendirmeyi çok seven bu çocuklar, özellikle cesaretlendirme       olmadığı zaman sinirlenirler. 
- Anlamlı ve eğlenceli       buldukları etkinliklere rahat yoğunlaşabildikleri için dersi eğlenceli       hale getirmek önemlidir. 
- Şakacı, eğlenceli ve       sürprizlere açık olarak DEHB’li çocukların ilgisini ve hevesini       arttırabilirsiniz. Hayatlarının büyük bir kısmının planlar, listeler ve       kurallardan oluşması çok sıkılmalarına yol açar. Oysa sürprizleri ve       oynamayı seven bu çocuklar hayat doludurlar. 
- Çocuğun çalışmaya       isteyerek katılması ve çalışmadan hoşlanması önemli olduğu için,       çalışmaların eğlenceli hale getirilmesine dikkat edilmelidir. 
- Çocuklara bir şey       öğretmek için onlarla konuştuğunuzda fiziksel olarak yakın olmak, uygun       olan zamanlarda çocuğa dokunmak etkili olabilir. 
- Sürekli göz teması       kurarak bu çocukları daha kolay denetleyebilirsiniz. Bir göz atış çocuğu       günlük hayallerden sınıf ortamına geri getirebilir. 
- Talimat verirken       aşağıdaki noktalara dikkat edin. 
o      Canlı açık bir dil kullanın, kısa konuşun. 
o      Her seferinde bir tek talimat verin. 
o      Konuşurken yüzünüz çocuğa dönük olsun. 
o      Çok duyuya hitap eden talimatlar vermeye çalışın. 
o      Mümkünse yapılmasını istediğiniz davranışı gösterin. 
o      Zaman zaman çocuğun talimatı anlayıp anlamadığını denetleyin ve gerekiyorsa talimatı tekrarlayın. 
- Sınıfa soru       yöneltirken, önce soruyu sorun sonra çocuğun ismini söyleyin. Önce       çocuğun ismini söylerseniz diğer çocuklar soruyu savuşturduğunu düşünüp       dinlemeyecektir. Dikkati dağılan çocuğa kolay bir soru sorun, konuyla       ilgili olması şart değildir. 
- Çocuklardan bir konuda       düşünmeleri istendiğinde birkaç saniyede cevaplayabilecekleri sorular       sorulmalıdır. Bir konu üzerinde uzunca bir süre düşünmesi       beklenmemelidir. Aksi takdirde çocuğun canı sıkılır ve dikkati dağılır. 
- Acele ve özensiz       yaptığı işleri tekrar kontrol etmesi istenmeli, verilen görevler arasında       kısa molalar verilmelidir. 
- Ne istendiği çok açık       bir şekilde öğrenci tarafından anlaşıldığından emin olununcaya kadar       tekrarlanarak iletilmelidir. 
- Bu çocukların sınıf       içi çalışmalarda hoşlandıkları biriyle eşleştirmek verimi arttıracaktır. 
- Katılma ve bağlı olma       ihtiyacı hisseden bu çocuklar grup içi çalışmalarda yer aldıkları sürece       kendilerini güdülenmiş hissedecekleri için katılımları sağlanmalıdır. 
- Sıraları öğretmen       masasına yakın olabilir ancak orada amaçlı olarak tecrit       edilmemelidirler. Kendisine örnek olabilecek bir arkadaşıyla       oturtulabilir. 
- Sınıfta DEHB ile       ilgili bir hikaye okumak, DEHB’li çocukları deli olarak gören sınıftaki       arkadaşları için yararlı olabilir. 
- Sık sık gelişmeleri       gözlemlenip denetlenmelidir. Sık ve çabuk geri bildirimler, onları doğru       iş üzerinde tutmaya yardımcı olarak, kendilerinden ne beklenildiğini ve       hedeflerini karşılayıp karşılayamadıklarını bilmelerini sağlayarak ve       cesaret vererek gelişimlerine büyük yararlar sağlar. 
- Kendini gözlemesini       öğretin, düşüncelerine nasıl takılıp kaldığının farkına varmasını       sağlayın ve en önemlisi de takılma gerçekleştiğinde tekrar nasıl       odaklanacağını konuşun. 
- Öğrenmenin duygusal       boyutu ihmal edilmemelidir. Duygusal gelişimin sağlıklı olması,       davranışların kalıcı kılınması açısından önemli olduğu için öğrencilerin       katılım, ait olma ve eğlence ihtiyaçlarının öğretimsel etkinlikler       esnasında karşılanması gerekir. 
- Yaramazlığın dikkat       çekme(sıkılma ve sevgi ihtiyacından dolayı), güç mücadelesi(tehdit       edilmiş hissettiğinden dolayı), öç alma(incinme ve haksızlığa uğradığını       hissettiğinden dolayı) ve yetersizlik(güçsüz hissettiğinden dolayı) olmak       üzere dört kaynağı olduğunu akılda tutarak yaramazlıklarının nedenine       uygun olarak müdahale biçimi belirlenmelidir. Uygun müdahale doğru       sonuçlara götürür. Bu konuda bir sınıf yönetimi kitaplarından       yararlanabilirsiniz. 
- Pek çok DEHB’li çocuk       görsel olarak daha iyi öğrendiği için bir şey söyleneceği zaman       göstererek söylemek tercih edilebilir. İstenilen davranış aynı zamanda       yazılırsa daha da somutlaşmış olur. 
- Herhangi bir olay yada       konunun taslağını çıkarma, kitap okurken ve dinlerken not alma becerisini       kazandırılmalıdır. Bu becerileri kazanmak DEHB’li çocuklara kolay gelmez       fakat bir sefer öğrendikleri zaman okumaktan ve ders dinlemekten daha az       sıkılır hale gelirler. 
- Aşırı yorgunluk stres       ve baskı çocukların özdenetimlerini azaltıp uygunsuz davranışlara neden       olabileceği için dinlenme fırsatları sağlanmalıdır. Sessizlik zamanı ve       gevşeme tekniği uygulamaları buna örnek olabilir. 
- Bu çocuklar gün       boyunca çok fazla başarısızlık duyguları yaşarlar. Bunun için mümkün       olduğunca başarılı olduğu durumlar araştırılıp başarılarının altı       çizilmelidir. 
- DEHB’li çocukların       özdenetim düzeyi düşük olduğu için özdenetimli olmasına yardımcı olacak       geri bildirimler verilmelidir. Nasıl davranacakları konusunda genellikle       fikirleri olmayan bu çocuklara alternatifler sunulmalıdır.(Bunu farklı       bir biçimde nasıl söyleyebilirdin gibi ) 
- DEHB’in en yıkıcı yönü       DEHB’in kendisi değil özsaygıya yönelik ikincil zararıdır. Bu çocuklar       bol bol cesaretlendirilip övülmelidir, ancak överken dikkatli olup gerçek       övgülerle sahtelerini kolayca ayırabilecekleri unutulmamalıdır. 
- Çocuğa DEHB’in       avantajları olduğu da hatırlatılmalıdır. Çok fazla enerji verdiği için       aşırı hareketlilik acil işlerin yapılmasında etkili olmaktadır. İleride       hareket yada konuşkanlık gerektiren mesleklerde başarılı olabilecekleri       belirtilmelidir. 
Ödev ve Sorumluluklar
- DEHB’li çocuklar       dışsal olayları kendi başlarına yapılandıramadıkları için yönlendirilmeye       ve planlamaya ihtiyaç duyarlar. Planlamayı kolaylaştırmak için etkinlik       listelerinin yapılması, yaptıkları işin neresinde kaldıklarını       unuttuklarında hatırlamalarını kolaylaştırır. 
- Hatırlama bu çocuklar       için problem olduğundan dolayı, doğal olarak var olmayan çağrışımlar       oluşturarak kodlamaya yardımcı olan hatırlama stratejileri ve beceriler       öğretilebilir. 
- Ödevlerini küçük       parçalara ayırmak DEHB’li çocuklar için önemlidir. Ağır ödevler çocuğu       ezebilir ve çocukta yetersizlik duygusuna yol açabilir. Bu tür ödevlerin       her bir bölümü yapılabilecek parçalara ayrılarak çocuğun başarısızlık       korkusu azaltılabilir. Aslında bu çocuklar yapabileceklerini       düşündüklerinden daha fazlasını yapabilirler. 
- Bu çocuklar çok       ödevden sıkıldıkları için az ödev verilerek ödevlerinin niceliğinden       ziyade niteliğine dikkat edilmelidir. 
- Yaptığı çalışmalarda       verdiğiniz sürenin yeterli olup olmadığına dikkat edin. Yetersiz süreden       dolayı başarısızlık çocuğun yeteneklerinden şüphe etmesine yol açar. 
- DEHB’li çocuklar bir       ödevi yaparken kendi hızlarına göre değerlendirilmelidir. Sınıftaki diğer       çocuklara bakarak onun geç yada erken bitirdiğini söylemek yanıltıcı       olabilir. Çalışma hızı diğer çocuklarla kıyaslanarak belirlenirse DEHB       belirtileri daha da artabilir. 
- Öğrenmeyi ölçmek için       alternatif değerlendirmeler kullanılmalıdır. Geleneksel standart testlere       güvenilmemeli, konular bazen ödev, proje, videokayıt çalışması vererek       yada sözel olarak değerlendirilebilir. 
- Bu çocukların bütün       ödevlerini, sorumluluklarını, sınav günlerini ve randevularını       yazabilecekleri bir ödev defteri kullanmaları sağlanmalıdır. Bu defter       günlük olarak kontrol edilmelidir. İşlerini önem derecesine göre sıraya       koyması gerektiği paylaşılarak yapılacaklar listesi hazırlamaya       özendirilebilir. 
- DEHB’li öğrencilerin       bazen diğer öğrenciler kadar iş yapamayacaklarını unutulmayarak       beklentiler öğrencinin kapasitesine göre ayarlanmalıdır. 
- DEHB’li öğrenciler       bağımsız çalışmanın aksine öğretmen tarafından doğrudan işe       yönlendirildiklerinde daha başarılı olmaktadırlar. 
- Çocuk tarafından ceza       olarak algılanmamak kaydıyla mümkün olduğunca çocuğa sorumluluk       verilmelidir. 
Kurallar
- DEHB’li öğrencilerin       okul başarısını arttırmak için öğretmenlerin kuralların yapılandırılmış       olmasına, çalışma zamanlarının kısa tutulmasına, dersin ilginç       etkinliklerle desteklenmesine ve olumlu pekiştireçlerin kullanımına       dikkat etmesi gerekir. 
- Düzeni sağlamak için       kurallar mümkün olduğunca erken oluşturulmalı, düzen ve temizliği kontrol       etmek için çok sık ara kontroller yapılmamalıdır. Aksi takdirde       çocukların içsel motivasyonları azalır. 
- Sınıftaki öğrencilerin       katkılarıyla oluşturulan kuralları herkesin görebileceği bir biçimde       yazıp asmak, kuralların benimsenmesini ve uygulanmasını sağlayabilir. 
 
0 yorum:
Yorum Gönder